Bilirkişi raporunda ve davalının itirazı üzerine alınan ek bilirkişi kurulu raporunda satışın yabancı para üzerinden yapıldığı ve bu nedenle davacının fiili ödeme tarihine göre kur farkından 76.727.220 Dolar alacaklı olduğu, BK.'nin 83. maddesi gereğince yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının talep edilebileceği, davalının aynı ilişkiden doğan bir kısım kur farkını ödediği ve dava konusu kur farkı faturalarını da kabul ederek ticari defterlerine kaydettiği, açıklanan yönler gözetilerek davacının kur farkından oluşan alacağının tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Asıl borçlu ile beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça borcun muaccel hale gelmeyeceği Muaccel hale gelmemiş bir borç için de icra takibi yapılamayacağı ve bu hususun, takip koşulu olduğu- İİK. mad. 149/b uyarınca alacağın muaccel olması gerektiği- Akit tablosunun incelenmesinde, "mevcut açık hesap, kambiyo senetleri ve sair belgelere müstenit borçlardan herhangi birisinin vadesinde ödenmemesi, borçlunun acze veya iflas haline düşmesi durumunda, herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın tüm borçlarının muaccel hale geleceği" davacıya karşı taahhüt edilmiş olup, bu hüküm ile anılan takip koşulunu tarafların aralarında uygulamayacaklarının kararlaştırmış olduklarının kabulü gerektiği-
İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte, dayanak belgedeki imzaya ve borcun esasına da itiraz etmiş, bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine de itiraz etmesi durumunda, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın sonuçlandırılarak oluşacak duruma göre, diğer talepler konusunda karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; takip ve davanın doğru yerde açılmış, davacının davalıdan alacaklı olduğu fakat taraflar arasında vade farkına ilişkin bir anlaşmanın bulunmadığı, bu nedenle davacının talebinin haksız olduğu ve davalının takip tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı yan yararına %20 oranında tazminata karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Taraflar arasında ki ’itirazın iptali’ davasında; davalı yan, taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkâr etmemesine rağmen, yetki itirazı ile birlikte, borçlu olmadıklarını ileri sürmekte ve mahkemece bu yetki itirazı kabul görmüşse de, yetki kamu düzenine ilişkin olmayıp, taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı ve davanın para alacağının tahsili istemine ilişkin olmakla, davacı muamele merkezinin bulunduğu yerde dava açabileceğinden, mahkeme kararının bozulması gerekeceği-
Alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesinin mümkün olduğu ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmünün olmadığı; borçlu, itirazın iptali davası açılmamış iken itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmayacağı-
Takip dayanağı banka dekontları, alacaklının, borçlu şirketin kredisi sözleşmesinin kefili olarak muhtelif tarihlerdeki ödemelerine ilişkindir. Takibin, alacaklının kefil olarak ödemek zorunda olduğu bu ödemeleri borçlu şirketten geri alma amacı ile yapıldığı ve banka dekontlarının, İİK. nun 68/1 maddesinde yazılı borç ikrarını havi belgelerden sayılmayacağı-
Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmekle, itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarından olup, bu durumda mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı sonuçlandırıp oluşacak duruma göre, diğer talepleri inceleme konusu yapması gerekeceği-
Davacı şirket tarafından, davalı belediyece tesis edilmiş bir işlemin iptali ya da böyle bir işlemden dolayı yoksun kalınan maddi hakların tazmini istemiyle bir tam yargı davası açılmamış olması ve idarece alacağın miktarı yönünden itirazda bulunulmaması karşısında, İİK.’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; dava, takip yapılan icra dairesinin yetkisiz olması nedeni ile reddedildiğine göre, davalı yararına maktu ücreti geçmemek üzere nispi vekâlet ücreti takdiri gerekeceği-