Mahkemece “davacının, akdi ilişkinin varlığına dair herhangi bir delil ve belge ibraz edemediği” belirtilmişse de, davacının delil olarak ticari defterleri, mal teslimine ilişkin ambar teslim fişleri ve gönderilen faturaların posta alındı belgelerine dayandığı görüldüğünde, bütün bu deliller incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; mahkeme “davacının davasını, yazılı belgeyle kanıtlayamadığı”ndan bahisle reddetmişse de, davalı tarafın cevap dilekçesinde temel ilişkinin varlığı kabul edildiği gibi davaya konu faturanın da eline geçtiğini kabul etmekle, faturaya işli sevk irsaliyesi de gerçeklik kazandığından, mahkemece yapılacak iş, sevk irsaliyesinde imzası bulunan ve malları teslim alan kişi ile davalı arasındaki ilişki ve sevk irsaliyesinin davalıyı bağlayıcılığı araştırılarak oluşan duruma göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, “sigorta ettirenin onayı ile sigortalı aracı kullananın, kasıt dışında hata ve kusuru ile zarara yol açması durumunda sigorta bedelini ödeyen sigortacının, zarara neden olan kişiye rücu davası açamayacağı” gerekçesiyle “davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Kapanış tasdikleri bulunmayan ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil etmeyeceği-
Et tesliminden doğan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasında; davacının et nakli ve tesliminin belli koşullara tabi olduğunu ve resmi yollardan bu işlemin yapıldığını bildirerek teslim edilen etlerin de aynı şekilde temin ve teslim edildiğine dair iddiası mahkemece gereğince değerlendirme yapılmadan hüküm kurulmasının hatalı olacağı, yine öte yandan; aynı konuda ceza mahkemesinde sürmekte olan bir dava olup, ceza mahkemesinde çıkacak karar, hukuk hâkimini bağlayacağından, bekletici sebep göz önüne alınmadan hüküm oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Davalı bankanın müzayaka içinde bulunduğunun kabulü halinde, davalı karşı davacının talebinin yerinde görülmesi gerekeceği-
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü konusunda alınan raporlar arasında çelişki giderilmeden ve hükme esas alınan rapor konusunda taraf görüşleri alınmadan oluşturulan kararın bozulması gerekeceği-
Satıştan kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasın da; davacının dosyaya davalı ile akdi ilişkinin bulunduğunun kanıtı olarak bayilik sözleşmesi ile davalının kaşe ve imzasını taşıdığı iddia edilen sipariş faks mesajı ve irsaliye v.s.gibi belgeler sunduğunda, mahkemece bu belgelerle ilgili olarak davalıya isticvap davetiyesi çıkarılarak, yetki itirazı konusunda da HUMK’nun 224 maddesi uyarınca hadise şeklinde incelenip, çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dava; itirazın iptali istemine ilişkin olup, nispi karar ve ilam harcı ile nispi vekâlet ücretine tabidir. Bu nedenle davalı kendisini yargılamada vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca reddedilen dava değeri üzerinden nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; mahkemece akdi ilişkinin davacı ile davalı arasında olduğu, reklamasyon savunmasının kanıtlanamadığı ve icrada kabul edilen kısım üzerinden “itirazın iptaline” karar verilmesinin yerinde olduğu-