Davacının 1. haciz ihbarnamesine karşı verdiği cevabın “itirazın iptali davası” na konu edilemeyeceği; alacaklın İİK. nun 89/IV maddesine göre icra mahkemesinde “tazminat ve ceza davası” açabileceği-
Dava dilekçesinin davalı şirkete Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümlerine aykırı olarak tebliği durumunda, bu durum savunma hakkının kısıtlanmasına yol açan esaslı bir usul hatası olduğundan, mahkemece dava dilekçesinin davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliği ile adı geçen davalının savunması alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilmek sureti ile karar vermek gerekeceği-
Dava, banka şubesinde veznedar olarak görev yapan davalının sorumlu olduğu vezne kabininin içinde bulunan dövizlerin vezne camından kimliği belirlenemeyen şahıslarca çalınması nedeniyle uğranılan zararın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olayda; davalı, dövizleri vezne camından görülecek şekilde banko üzerinde açıkta bırakmış ve başkaca bir güvenlik önlemi almadan veznesinden ayrılmıştır. Bu durumda davalının, zarara neden olan eylemde ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Olayın gelişimi, davalının davranış faktörleri ve kusurunun ağırlığı gözetildiğinde mahkemece davalının %10 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile zarar miktarından fazla miktarda indirim yapılmış olması somut olayın özelliğine uygun düşmemektedir. Şu durumda mahkemece davalının kusurunun ağırlığı nazara alınarak daha az oranda indirim yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Kaçak elektrik kullanımının haksız eylem niteliği tartışmasızdır. Haksız eyleme konu zararın miktarı başlangıçta belirli olmayıp, çözümü yargılamayı gerektirmektedir. Bu nedenle, likit bir alacaktan söz edilemez. Şu durumda dava konusu olayda uygulama yeri bulunmayan İİK.’ nun 67. maddesi uyarınca icra tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmayacağı-
Dava kısmen kabul edildiğine göre, reddedilen kısım yönünden davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama masraflarına hükmedilmesi gerekeceği-
Davada gösterilen başarıya göre değişmek ve %25’i aşmamak üzere, dava olunan veya hükmolunacak şeyin değerinin belli bir yüzdesinin avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabileceği, ancak avukatın davayı kazanması koşuluna bağlı olan sözleşmeler ile dava konusu mal, alacak veya hak gibi kıymetlerden bir kısmının aynen avukata ait olacağına ilişkin sözleşmelerin de “hasılı davaya iştirak” niteliğinde olduğundan geçersiz olacağı-
Dava konusu kredi sözleşmesi ile alınan araç ticari araç olup, davanın genel mahkemelerde görülmesi gerekeceği-
Davacı yetkili olmayan icra dairesinde takip yapmakla bu konuda tercih hakkı davalıya geçeceğinden ve davalı doğru icra dairesini gösterdiğinden davacının itirazın iptali davasını, doğru icra dairesinde başlatmadığından, reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmayacağı-
Davacı bilirkişi raporunda ödendiği belirtilen faturanın ödenmediğini, hesap ekstresinde hata yapılarak ödendi gibi gösterilmiş ise de, sonradan bu hatanın düzeltilip yine hesap ekstresinde 49 iptal kodu ile iptal edilmiş olduğunu belirterek bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Davacı idarenin cevabi yazısında da iptalle ilgili açıklamalarda bulunduğu görülmekle, mahkemece davacının bu yöne ilişkin itirazları incelenip bilirkişiden yeni bir ek rapor alınarak oluşacak duruma göre karar gerekeceği-
Mahkemece davaya konu takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı, yetkili icra dairesinin davalı ikametgâhı veya akdin ifa yeri olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinde yasaya aykırı yön bulunmayacağı-