Tarafların tacir olduklarında, ayıp ihbar sürelerine uyulması gerekeceği, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gibi, aynı nitelikteki ikinci ve üçüncü parti malları ihtirazı kayıt koymadan teslim alması gerçeği karşısında, mahkemenin ayıplı mal savunmasını kabul edip davayı reddetmesinin bozmayı gerektireceği-
İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenerek oluşacak duruma göre, diğer taleplerin inceleme konusu yapılması gerekeceği-
İİK.’ nun 67. maddesine dayanan ve icra dairesinin yetkisine itiraz olmayan itirazın iptali davasının, takibi yapan icra dairesinin yetki çevresinde açılacağını gösteren bir usul hükmü yoktur. Bu durumda mahkemece, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın usulden reddine karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Kaçak su kullanımının tahsili için açılan davada, sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın; haksız fiil kullarına göre değil, sözleşme hukuku çerçevesinde çözümlenmesi ve zamanaşımı süre ve başlangıcının buna göre belirlenmesi gerektiğinden, alacağın Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi olacağı-
Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka kamu düzenine, kişilik haklarına (TBK. mad. 27) veya dürüstlük kurallarına aykırı (TMK. mad. 2) olduğu için geçersiz sayılan Avukatlık Ücret Sözleşmeleri- (TBK.’nun 26 ve 27. maddelerinin, avukatlık ücret sözleşmeleri bakımından da geçerli sınırlamalar olup, bu sözleşmeler bakımından da uygulanması gerektiği; avukatlık ücret sözleşmelerinin de ahlaka, kamu düzenine ve hukuka aykırı olmaması gerektiği, bunun tesbiti için, tarafların sözleşme ile amaçladıkları çıkarların dengede olması gerektiği gözönünde bulundurularak, sözleşme ile bir taraf için sağlanan hak ve menfaate denk düşmeyen ve fahiş olan menfaatin karşı tarafa sağlanmış olmasının -örneğin; sözleşmede kararlaştırılmış olan ücretin, müddeabihin tamamına yakın olmasının- iyiniyet kurallarına aykırı sayılacağı ve avukatlık ücret sözleşmesini geçersiz kılacağı)-
Mahkemece; “gecikme zammının faiz niteliğinde olduğu, gecikme zammına faiz yürütülemeyeceği, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğü konusunda davacının bir iddia ve ispatı da olmadığı” gerekçesiyle “davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İtiraz üzerine takibin durması sadece takip hukuku ile ilgili olup, borçlunun maddi hukuk anlamında borcun kesin olarak ortadan kaldırılmasını isteme hakkı bulunduğundan, “itirazın iptali davası” açılmasını beklemeden “menfi tespit davası” nı açmakta hukuki yararının bulunduğu-
Davacı kefil, birlikte kefalet nedeni ile kefil olan davalıdan ancak hissesi nispetinde talepte bulunabileceği-
Kart çıkaran kuruluşların kart hamiline karşı açacakları davada genel mahkemelerin görevli olacağı-
İtirazın iptali davasında dava konusunun ıslah yoluyla artırılması mümkün olup, artırılan kısım yönünden tahsil davası olarak hüküm kurulması gerekeceği, davaya konu miktarın ıslah yolu ile artırılması itirazın iptali davasının niteliğini değiştirmeyeceği gibi tamamını da tahsil davasına dönüştürmeyeceği- Mahkemece, itirazın iptaline dair hüküm kurulan “işçilik hak ve alacakları”, işverence kolaylıkla belirlenebilir (likit) durumda olduğundan inkâr tazminatına da hükmetmek gerekeceği-