Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta mahkemece, “davanın feragat nedeni ile reddinin”, “davanın reddi” olarak kabul edilip ve hükmün buna göre kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasına neden olacağı-
Alacağın temliki ivaz karşılığında yapılmış ise, temlik eden kimse, temlik zamanında alacağın mevcut olduğunu borçlunun ödeme yapacağını garanti etmiş olur. Ancak ayrıca taahhüt edilmedikçe, borçlunun aczinden sorumlu değildir. Temlik bir ivaz karşılığında yapılmamış ise, temlik edenin, alacağın mevcudiyetinden dahi sorumlu olmayacağı-
İİK.’ nun 67/3. maddesi gereğince mirasçıların kötüniyetli bulunmadığı halde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmedediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
İcra takibine konu edilen olay, haksız eylem niteliğinde olup, uyuşmazlığın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden, tazminat tutarı likit olmadığından, İİK’nun 67/2 maddesinin uygulanamayacağı-
İtirazın iptali davası iki ayrı takip dosyasına yönelik olarak açıldığına göre, hüküm fıkrasında takip dosyası açıkça belirtilerek hangi dosya için ne kadar miktara karar verildiği açıkça belirtilmelidir. Diğer taraftan davalı sözleşmenin müteselsil kefili olup, BK. nun 487 maddesi uyarınca borçla ilgili rehinlerin paraya çevrilmesini istemeden, müteselsil kefiller aleyhine takip yapılabileceği-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan davacı banka alacağının itiraza uğrayan işlemiş faizinin “likit” nitelikte olduğu gözetilerek, İİK.’ nun 67/2 maddesi hükmü gereğince davacı alacaklı yararına hüküm altına alınan miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından kiralanandan davalının kiracı olduğundan söz edilerek itirazın iptali ve temerrüt nedeni ile tahliye davası açılmasına karşın, yapılan yargılama sonunda adı geçen davalının taşınmazın kiracısı olmadığı sonucuna varılarak davanın husumet yönünden reddedildiği durumda, kendisini vekille temsil eden davalı yararına vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de “takip konusu alacağın kesinleşmiş olması” gerektiğinden, takip konusu borca itiraz edilmiş olması ve alacaklı tarafından “itirazın iptali davası” açılmış olması (ya da; icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması”nın talep edilmiş olması) halinde, mahkemece bunların sonucunun (kesinleşmesinin) “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
Davasından vazgeçen müvekkilin, vekilinin davadan vazgeçtiği tarihe kadar ki sarf etmiş olduğu emek ve mesaisi değerlendirilerek, vekile önceden peşin olarak ödenen vekalet ücreti de gözönünde bulundurularak, hak ve nesafete göre vekalet ücretinin belirlenmesi gerektiği-
Tacir olan ve faaliyetlerini özel hukuk hükümlerine göre yürüten yanlar arasında, haksız fiilden doğan zararın tazminine ilişkin uyuşmazlığın adli yargı yerinde görülmesi gerekip, davacı tarafından verilen hizmetin kamu hizmeti olası da bu olguyu değiştirmeyeceği gibi, itirazın iptali davalarının idari yargı yerinde görülmesinin de imkânsız olacağı-