Tüketici kredisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, tüketici mahkemelerinde sonuçlandırılması gerekeceği-
Bankaya ibraz edilen çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle bankanın doğan hukuki sorumluluğun kapsamı-
Tüm hukuki istemler, Borçlar Yasası’nın 19 ve Medeni Yasa’nın 2. maddeleri gözetilerek dürüstlük kuralları çerçevesinde yorumlanmalıdır. Burada, kullanılan sözcüklere değil; istemde bulunanın gerçek amacına bakılmalıdır. Dava konusu olayda, davalı tarafından verilen itiraz dilekçesi içeriği göz önünde tutulduğunda; ilamsız icra takibinin konusunu oluşturan alacak tutarı ile faize itiraz edildiğinin benimsenmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçelerle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden hükmün bozulmasını gerektireceği-
İştirak halinde mülkiyette, ortaklardan birinin açtığı itirazın iptali davasında; “aktif husumet yokluğundan davanın reddi kararı”nın yerinde olduğu-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda temerrüt faiz miktarı belirlenmiş ve bu rapora itibar edildiği kararın gerekçe bölümünde gösterildiğine göre, hüküm fıkrasında temerrüt faizinin bilirkişi raporundan yüksek belirlendiği, BSMV’nin de bu miktara göre belirlendiği görülmektedir. Bu itibarla, gerekçe ile hüküm fıkrasında ortaya çıkan çelişkinin giderilerek borçluların sorumlu olacağı faiz ve ferilerinin kesin ve net miktarının tespit edilmek sureti ile bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davacı bankanın tüm talepleri kabul edildiği, başka bir deyişle davanın reddedilen bölümü olmadığı halde, davacı banka aleyhine bir kısım davalılar lehine vekâlet ücreti takdirinin doğru olduğu-
Mahkemece, “davacılardan biri diğer davacı adına vekâleten sözleşmeyi imzaladığından, bu davacı yönünden davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine diğer davacı yönünden ise kiralananın kira sözleşmesinin bitiminden 29 gün sonra tahliye edildiğinin tespiti ile süre içerisinde fuzuli şagil olup, bu süre kadar davalının işgal tazminatından sorumlu olup, işgal tazminatının da en az kira bedeli kadar olan tutardan belirlenmesi gerekeceği” gerekçeleri ile “davanın kısmen kabulü ve %40 oranında inkâr harcı ödenmesi gerekeceğinin” kabulünde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Mahkemece, talep aşılarak itirazın iptaline karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Dava dilekçesinde ödenen tutar belirtilip, BK. nun 84. maddesine göre yapılacak hesap sonunda ödemeden sonra kalan miktar yönünden icra takibinin devamına karar verilmesi talep edildiğine göre, mahkemece BK. nun 84. maddesine göre yapılacak hesaplama sonunda bulunacak rakam üzerinden karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-