Akdi ilişkinin varlığını ispat için davacı yanca, davalıya teklif olunan yemin davalı yanca kabul edilerek eda edilmiştir. Davalı yemininde “malın bir kısmını aldığını ve ayıplı olduğunu” bildirmiştir. Bu durumda akdi ilişki kabul olunduğundan, davacının BK. nun 73. ve HUMK. nun 10. maddesi uyarınca kendi ikametgâhında takip başlatma hakkı olacağı-
Tebligat, şirket daimi çalışanı ve imzaya yetkili olduğunu beyan edene tebliğ edilmiştir. Bu hali ile kat ihtarının tebliğine ilişkin tebligat geçerli olup, davalı borçluya hesabın kat ihtarında iki gün tanınmış olup, bu sürenin bitiminde temerrüde düştüğünün kabulü ve bu tarihten sonra temerrüt faizi uygulanması gerekirken, takip tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasının bozmayı gerektireceği-
Davacı delil listesinde’’her türlü kanuni vesaire delil’’ demek sureti ile yemin deliline de dayanmıştır. Yemin, iddia ve savunmasını diğer delillerle kanıtlayamayan tarafın en son başvurabileceği bir ispat vasıtasıdır. Bu durumda mahkemece, delileri arasında ‘’yemin’’ delili bulunan davacı tarafa yemin teklif hakkı hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK. nun 67 maddesi uyarınca davalının itirazında haksız çıkması halinde davacı yararına davalının itirazında haksızlığına karar verilen miktar üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi-
Kısa ve gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. Bu çelişkinin giderilmesi için yeni bir karar oluşturulması gerekeceği-
İcra takibi,ihtiyati haciz kararı ile başlatılmıştır. Bu durumda,ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapılabileceğinden "görevsizlik kararırı"nın yerinde olmayacağı-
Tüketici kredisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, tüketici mahkemelerinde sonuçlandırılması gerekeceği-
Tüm hukuki istemler, Borçlar Yasası’nın 19 ve Medeni Yasa’nın 2. maddeleri gözetilerek dürüstlük kuralları çerçevesinde yorumlanmalıdır. Burada, kullanılan sözcüklere değil; istemde bulunanın gerçek amacına bakılmalıdır. Dava konusu olayda, davalı tarafından verilen itiraz dilekçesi içeriği göz önünde tutulduğunda; ilamsız icra takibinin konusunu oluşturan alacak tutarı ile faize itiraz edildiğinin benimsenmesi gerekir. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçelerle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden hükmün bozulmasını gerektireceği-