Müteselsil kefilin, sözleşmedeki kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olacağı-
Dava konusu uyuşmazlık, iptal edilen emeklilik işlemi sonucunda birikmiş olan emeklilik alacaklarından kaynaklamakta olup, bu tür davalara iş mahkemelerin de bakılacağı-
İcra takibine konu alacak haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat tutarı belirgin olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, kararda icra inkâr tazminatına da hükmetmemek gerekeceği-
Kamu zararının ödetilmesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında; icra takibine konu alacak tutarı ile bilirkişinin belirlediği tutarın aynı olması, uyuşmazlık konusu olan alacak tutarının belirgin olması sonucunu doğurmayacağından ve uyuşmazlığın çözümü yargılama gerektirdiğinden, icra inkâr tazminatına hükmetmenin yerinde olmayacağı-
İcra takibine konu alacak kalemlerinde, gecikme zammı olmasına rağmen toplam bedel üzerinden tekrar faize hükmedilmesinin B.K.nun 104/son anlamında faize faiz yürütülmesi yasağı kapsamında olduğu-
Davanın reddine veya kabulüne dair karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılması ve kısa kararla çelişik olmaması da gerekli olup; aksinin kabulünün mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve yasalarda yer alan açık kurallara da aykırılık oluşturacağı-
Yedieminlik ücretinin, Adalet Bakanlığı’na ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkındaki Tebliğ’de yer alan düzenlemelere göre belirlenmesi gerekeceği ve takip konusu alacak yedieminlik ücretine ilişkin olup, tutarı belirgin olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkâr tazminatına hükmetmeye yer olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan rücuan destekden yoksun kalma tazminatı istemli itirazın iptali davasında ceza mahkemesi tarafından belirlenen kusur oranının hukuk mahkemesi için bağlayıcı olmadığı-
Dava, TTK.’ nun 1301. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme kararının gerekçe ve hüküm kısmı kusur oranları yönünden çelişkili olup, HUMK’ nun 388. ve devamı maddeleri uyarınca kararın bozulması gerekeceği-
Dava, sanayi bölgesi içinde taşınmaz sahibi olan davalının, alt yapı ödentisi ile yönetim giderinin ödetilmesi amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemli olup; takip konusu alacak tutarı belirgin olmayıp yargılama gerektirdiğinden, icra tazminatına hükmetmenin yerinde olmayacağı-