Davalının imzası bulunan kredi kartı sözleşmesinde kefalet limiti belirtilmediği gibi sözleşme içeriğinde kefilin sorumlu tutulacağı azami miktarın belirlenmesine yarayacak sözleşme limitine de yer verilmemiştir. Sözleşmenin son sayfasının arka bölümünde bankaca doldurulduğu belirtilen “Şube Onayı” başlıklı kısımda yer alan limit, sonradan banka tarafından uygun görülerek doldurulmuş bir bölüm içerisinde yer almakta olup, sözleşme içeriğinden sayılamayacağı, bu durumda mahkemece, davalının kefaleti yönünden TBK. nun 583. maddesinde öngörülen geçerlilik koşullarının gerçekleşmediği gözetilmeden ve kredi kartlarına kefaletin niteliği ile ilgili 5464 sayılı Yasanın 24/son maddesinde öngörülen hüküm üzerinde durulup, tartışılmadan eksik inceleme ile “davanın kabulüne” karar verilmiş olmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Somut olayda hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından birisidir. Bu durumda mahkemece İİK.’nun 50. maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın değerlendirilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan “mahkemenin yetkisizliğine” karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Mahkemece, “davalı ile dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkide mal bedeli olarak teminat mektubu verildiği, davacının banka hesabından davalı şirkete para havale edildiği, toplam alacağını tahsil eden davalının teminat mektubunu iade ettiği, davalının alacağına yönelik olarak yapılan ödemenin geri alınamayacağı” gerekçesi ile “davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile takibin devamına ve davacı yararına icra inkar tazminatına, "mükerrer icra takibi nedeniyle davalı yararına kötüniyet tazminatına karar verilmesinin isabetli olduğu- Bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenemeyeceği-
Taraflar arasındaki kooperatif aidat borcundan kaynaklanan itirazın iptali davası- "Kur'aya dahil olsa bile arsa sahibi ortağın şerefiye parası ödeyeceğine" ilişkin sözleşmede hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğ-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dava eser sözleşmesine dayalı ödenmeyen iş bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı borçlu, icra takibine itirazında yetki itirazında bulunmuştur. Eser sözleşmesinin ifa edileceği yer belli olduğundan ve sözleşmeden doğan para alacağı götürülecek borçlardan olmadığından BK.’ nun 73. maddesinin somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Mahkemece yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmadığından davanın icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekirken, yetki itirazının reddedilerek işin esası hakkında hüküm tesis edilmesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-