Davalı borçlu takibe itirazında borcun aslına ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. İtiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir. Mahkemece re’sen imza incelemesi yaptırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Takibe itirazındaki itiraz sebepleri ile bağlı olmayan davalı davaya cevap vermediğinden iddiayı inkar etmiş sayılırsa da, cevap vermemek takip konusu belgedeki imzayı itiraz anlamına gelmez. Bu durumda mahkemece, davalının takip konusu belge ve borca itirazı yönünden isticvap edilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekir-
Dava konusu takip, yetkisiz icra dairesinde yapılmış olup, bu yön mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda mahkemece “yetkili icra dairesinde yapılan bir takip bulunmadığından, usulüne uygun bir itirazın iptali davasının varlığından söz edilemeyeceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde “takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine ve başka bir icra dairesinin yetkili olduğuna” karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davalı yapılan takip üzerine sözleşmeye uygun olarak istenilen takip konusu aylar kirasını ödediğini kanıtlayamamış olup, davalının takibe itirazı haksız ve alacak miktarı likit olduğundan, mahkemece davanın kabulüne karar verilirken davacı yararına talebi doğrultusunda kabul kararı verilen asıl alacak üzerinden %40 (şimdi %20)icra inkar tazminatına hükmedilmesi gereki
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
5981 sayılı Kanun'un 1/3. maddesinde 'bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleri ile ilgili olarak 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı' hükme bağlanmış olduğundan, mahkemece dava konusu çeklerle ilgili çek karnesinin önceki yasa zamanında verildiği gözetilerek, 5941 s. Kanun mad. 1/3'ün yollamasıyla 3167 s. Kanun'un (4814 s. Kanun ile değişik) 6/4 maddesi hükmüne göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden “davanın kabulüne” karar vermiş olmasının bozmayı gerektireceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Alınan ikinci rapor ile ilk rapor arasında çelişki bulunmasına rağmen bu çelişki giderilmeden, itiraza uğrayan ve mahkemece itirazlar yerinde görülmeyerek yeni bir rapor alınmasına karar verilen ilk rapora göre hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-