İşletenlik sözleşmesinden kaynaklanan işletme bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davanın, itirazın iptaline ilişkin olduğu, davalı, usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermediği, davalının, davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıaları inkar etmiş sayılacağının açık olduğu, davalının temyiz aşamasında, davacı tarafın sunduğu belgenin doğru olmadığını bildirerek farklı belge sunduğu dikkate alındığında, dosyada mevcut davacı tarafından ibraz edilen belgenin davalı taraftan sadır olup olmadığı hususunda davalının isticvap edilmesinin, belgenin içeriğinin doğruluğu araştırılarak hüküm verilmesinin gerektiği-
Tazminat ve alacaklar tartışmalı ve açıkça belirli olmadığından, yargılama sırasında hesap raporu alınmasını, tazminat ve alacaklara esas hizmet süresi ile ücretin tespit edilmesini de gerektirdiğinden kısmi dava açılmasında yasanın aradığı unsurlar ve hukuki yarar şartının gerçekleşmesiyle davanın görülmesinin gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamından taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin tüketici kredisi olmayıp genel kredi sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır.Tüketici kredisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Genel kredi sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda ise genel mahkemeler görevlidir. Yerel mahkemece verilen kredinin niteliği araştırılmamıştır. Bu durum karşısında verilen kredinin niteliği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Mahkemece, “bilirkişi raporu ve sözleşmeye göre, resmi şekil şartına uyulmadığı için geçersiz sözleşmeye dayalı cezai şart istenemeyeceği gibi, davacının edimini ifa etmeye hazır olduğunu belirterek, davalı taraftan edimlerini yerine getirmesini istediğini kanıtlayamadığı” gerekçesi ile “davanın reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Her ne kadar dosya içindeki mevcut çeklerden, davalının zamanaşımına uğrayan çeklerin keşidecisi, davacının ise ciro yoluyla hamili olduğu görülmüş ise de, davacı dava dilekçesinde ve tüm yargılama aşamasında temel ilişkiye dayalı olarak alacaklı olduğunu iddia etmiş TTK. 644. maddesine dayalı olarak talepte bulunmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece davacının temel ilişkiye dayanması ve yukarda açıklanan hususlar gözetilerek ispat külfetinin tayini ile bir karar verilmesi gerekirken HMK’ nun 25. ve 26.(HUMK’ nun 75,74) maddelerinde düzenlenen “taraflarca getirilmesi ilkesi” ile “taleple bağlılık ilkesi” ihlal edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan takipte istenen işlemiş faiz ve fer’i alacaklarına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Sözleşmede açık ve tereddüde yol açmayacak şekilde bir ödeme günü kararlaştırılmamıştır. Buna göre davacının işlemiş faiz talep edebilmesi için, takipten önce davalıyı BK’ nun 101 maddesi uyarınca temerrüde düşürmesi gerekir. Dosya içerisinde; davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair delil bulunmamaktadır. Mahkemece, anılan bu hususlar gözetilmeksizin temerrüt faizine ilişkin itirazın iptali isteminin kabulü yerinde olmadığı gibi, dosyada bulunan ve davacı tarafından düzenlenen yazı içeriği bilirkişi raporunda irdelendiği halde, söz konusu yazı içeriğinin davaya etkisi üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektireceği-