Avukatlık Kanununun 165. maddesine göre “iş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar” hükmü yer almaktadır. Mahkemece davalı borçlularında davacıların müvekkili olan davalı alacaklı ile birlikte vekâlet ücreti nedeniyle müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken davalı borçlular ile aralarında vekâlet ilişkisi bulunmadığından, haklarındaki davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İlamsız icra takibine konu senette davacının hamil, davalının ise keşideci olduğu, hamilin keşideciye karşı aralarında temel ilişki bulunmadığından TTK.’ nun 644. maddesine dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabileceği ve ihtilafın bu çerçevede çözülebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
İşlemiş faizin toplam alacak içerisinde gösterilmesinden, faiz talep edilmediği sonucu çıkarılamayacağı- Taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek, takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
İcra dosyası kapsamına göre davacı kooperatifin takip yaparken işleyen faiz miktarını hiç göstermediği ve buna göre de davacı tarafın işleyen faiz talep etmediği, bu nedenle icra takip talebindeki talebin fazlasına itirazın iptali davası ile karar verilemeyeceği, takip tarihine kadar işleyen faiz miktarı alacağı ve buna işletilen KDV oranına dair talebin reddine karar verilmesinin gerektiği-  Limit belirlenmesinin kefaletin asli unsuru olduğu, sözleşme kurulurken kefilin sorumlu olacağı limitin belirlenmiş olması gerektiği, limit belirlenmemiş ise geçerli bir kefalet sözleşmesinden söz etmenin mümkün olmadığı- 
Mahkemece, “tüketici kredisinden kaynaklanan banka alacağı, diğer kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacak kaleminden ayrılarak, yeni, bir esasa kayıtla, takibe konu konut kredisinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10. maddesinde düzenlenen ‘tüketici kredisi’ kapsamına girmekle, aynı Kanunun 23/1 maddesine göre bu davaya bakmakla görevli tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiği”, gerekçesi ile “dava dilekçesinin görev yönünden reddine” karar vermesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-