Takip tarihinden sonrası için asıl alacak miktarı üzerinden faiz yürütülmesi HUMK' nun 74 ncü ( HMK' nun 26 ıncı) maddesinde öngörülen taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu-
Mahkemece "...takip tarihi itibariyle muaccel bir alacak olmadığı, erteleme kararının yerindeliğinin ancak yargılama sonucu anlaşılabileceği ve davacının muaccel olmasa da alacağının bulunduğu.." gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dosyada mevcut tarihsiz kooperatif yazısında, davacının kooperatif üyesi olduğunun açıkça belirtildiği, ortaklığının kooperatif tarafından kabul edildiği, davacının ihraç veya istifa yolu ile üyeliği sona erdirilmediği, üyeliğinin sona erdiğine dair bir iddia da ileri sürülmediğine göre, davacının, yatırmış olduğu aidatların iadesini ortaklık devam ettiği sürece kooperatif ya da eski yönetim kurulu üyelerinden talep edemeyeceği, henüz zarar doğmadığından, davanın erken açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerekirken ,aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nun 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerektiği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, çekin zamanaşımına uğramış olduğu, yetkili hamil konumundaki davacı ile keşideci olan davalı arasında temel ilişki bulunmadığı, TTK.’ nun 644. maddesine dayanarak keşideci aleyhine takip yapılıp dava açılabileceği, davalı keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin devamına, asıl alacağın %40’ ı oranında icra inkâr tazminatına karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Faturadan doğan davacı alacağı likit nitelikte olduğundan, davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece davacı kayıtlarından davalı şirketin Ağustos/2009 dönemine ait telefon faturası üzerinden, sözleşmenin feshedildiği tarih esas alınarak davalının bu tarihte mütemerrit olduğu kabul edilerek, bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmiş ise de, BK.’ nun 101/1 maddesi hükmüne göre davacının davalıya ihtarda bulunup bulunmadığı, temerrüde düşürülüp düşürülmediği, şayet ihtarda bulunarak davalıyı temerrüde düşürmüşse bu tarihten itibaren, temerrüde düşürmemişse icra takibi ile temerrüde düşeceği dikkate alınarak takip tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmek gerekirken, mahkemece bu yön araştırılmadan davacı talebi gibi yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davaya konu alacağın gerçek miktarının belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, hâkimin takdirine bağlı olmaması gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-