Mahkemece, davalının ticari defterlerindeki kaydın aleyhine delil teşkil etmesine, ticari satımdan kaynaklanan alacağın likit olmasına ve özellikle HUMK’ nun 10, İİK.’ nun 50. ve BK.’ nun 73. maddeleri uyarınca para borcundan dolayı alacaklının kendi yerleşim yerinde takip ve dava açmasının mümkün bulunmasına göre “davanın kabulüne” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dava, mal satışına dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Alacağa dayanak olarak gösterilen faturalara konu malların davalıya teslim edildiğinin usulüne uygun delillerle davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Mahkemece, davacının kapanış tasdiki bulunmayan defterinin yanılgılı değerlendirme sonucu davacı lehine delil teşkil ettiğinin kabulünün hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davalı davaya cevap vermeyerek iddiayı inkâr etmiş sayılacağından, mahkemece alacağını temel ilişkiye dayandıran alacaklıya, bu temel ilişkiyi ve alacağını kanıtlaması için olanak tanınması, usulüne uygun taraf delilleri toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Davacı, icra takibinde fatura ve sevk irsaliyesine dayanmıştır. Sevk irsaliyesinde teslim alan imzası bulunmakta ancak teslim alan ad ve soyadı yer almamaktadır. Sevk irsaliyesindeki imzanın davalı ya da çalışanına ait olup olmadığı konusunda isticvap edilerek sonucuna göre inceleme yaparak karar oluşturulması gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
İ.İ.K.nun 67/2.maddesinde itirazın haksızlığına karar verilmesi halinde diğer tarafın talebi üzerine borçlunun %40 (şimdi %20) ’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-