Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818. s. BK. mad. 484 gereğince, kefalet sözleşmesinin geçerli olması için yazılı şekilde yapılmış olması yanında ayrıca kefilin mesul olacağı miktarında gösterilmiş olması gerektiği- Kefilin sorumlu olduğu miktar açıkça gösterilmemiş olsa da, kefalet sözleşmesi içeriğinden kefilin sorumlu olduğu miktarın anlaşılması mümkün ise, bu husus mahkemece resen gözetilerek kefaletin geçerli olduğunun kabulü gerektiği- 818 s. BK. mad. 493 gereğince, kefil mahdut bir zaman için kefil olmuşsa, kefilin asıl borçlunun o zaman dilimi içindeki ödemediği borcundan sorumlu olduğu- Kira sözleşmesinde, davalı müteselsil kefilin sorumlu olduğu dönem belirli olup, takip konusu döneme ilişkin kira borcundan davalı müteselsil kefilin de sorumlu olduğu, taraflar arasında geçerliğini koruyan kira sözleşmesinin artış hükmü dikkate alınarak takip konusu döneme ilişkin kira miktarı bilirkişi marifetiyle belirlendikten sonra davalı müteselsil kefilin sorumlu olacağı kira alacağına hükmedilmesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemi-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemi-
Kendi imzasını taşıyan genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak borçluya kullandırılan kredilere kefil davalının, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu- Mahkemece öncelikle davalı kefilin imzasını taşıyan sözleşmelerden doğan bir borç bulunup bulunmadığının belirtilmesi ve daha sonra kefilin durumunun ağırlaştırılıp ağırlaştırılmadığının irdelenmesi yönünden konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece HMK'nin 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacı tarafa, takip ve dava konusu cari hesap alacağının oluşumunu ayrıntılı bir şekilde açıklattırıp davacı delilleri arasında gösterilen virman yazıları ile elektronik postalar üzerinde durularak ayrıca taraf defterlerindeki farklılığın neden kaynaklandığının tarafların defter kayıtları karşılaştırılmak suretiyle tespiti için konusunda uzman yeni bir bilirkişiden rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali ve icra tazminatı istemi-
İspat yükü kendisinde olan davalı tarafın çekle yaptığı ödemeyi kanıtlamışsa da davacıya fatura karşılığı verdiği malları teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı, mahkemece davacı tarafça kendisine teklif edilen yeminin de eda edildiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
5411 Sayılı kanundan kaynaklanan fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu,bu kanun ile fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda fon lehine getirilen hükümlerin makable şamil olduğu-
Davacı tarafından davalıya satılan mallarla ilgili olarak davalı tarafından söz konusu ödemelerin davacıya yapıldığı açıkça kabul edilmiş olmakla, mahkemece söz konusu ödemeler dikkate alınmaksızın yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece, davacının talebini aşar şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi sadece kısmi itiraz gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği halde itiraza uğramayan kısmı da kapsar şekilde takibin aynen devamına şeklinde karar verilmesinin de isabetsiz olduğu-