İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup temelini oluşturan icra takibine konu edilmeyen hususlarda inceleme yapılamayacağı-
Tahkikat aşamasında davacı tarafça kendilerine ait ticari defterlerin bulunmadığı beyan edildikten sonra, davalının delillerini davacının ticari defterlerine hasretmesinin herhangi bir hukuki sonucu bulunmadığı gözetilmeden davacının ticari defterlerini ibraz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 30.7.2002 ve 30.8.2002 tarihli 2.000’er TL’lik bonoların lehtar kısmının boş olması nedeniyle kambiyo senedi vasfını yitirdiği gözetilmeden, ispat yükünün ve ispat araçlarının belirlenmesinde hataya düşülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Takip ve dava konusu alacağın, likit (bilinebilir, hesaplanabilir) nitelikte olduğu gözetilerek davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
İmza itirazında bulunan borçlunun mirasçısının kötüniyetle itirazda bulunduğu saptanmaması halinde, mahkemece aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-
Bilirkişi kök ve ek raporları arasında davalının aldığı akaryakıt miktarı bakımından açık çelişki bulunduğu gibi, davacının ihtilafa konu olan 2012 yılı defterlerinin de incelenmediği, bu durumda mahkemece, aralarında mali müşavir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi kurulundan, tarafların 2012 yılı da dahil olmak üzere tüm ticari defter ve belgeleri de incelenmek ve iddia ve savunmaları karşılanmak suretiyle, Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalının, davacıdan aldığı kumaşların ayıplı olduğunu savunduğu, bu durumda, dava konusu malların davalıya satılıp teslim edildiğinin ihtilafsız olduğu, uyuşmazlığın, satışa konu malların ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktalarında toplandığı-
İtirazın iptali ve maddi tazminat-
Davacının, sözleşme uyarınca vermiş olduğu hizmetleri ve bu hizmetlere karşılık olan bedelin ne olduğunu ispatla yükümlü olduğu, davacı tarafından verildiği iddia edilen hizmet bedeline karşılık düzenlenen fatura davalı defterlerinde kayıtlı olmayıp, anılan mutabakat metninin de davalı tarafça itiraza uğradığı, bu durumda, hizmet bedelinin tespitinin gerekeceği-
Mahkemece, taraflar arasında imzalanıp itiraza uğramayan 28.12.2005 tarihli 250,000 TL limitli Genel Kredi Taahhütnamesi'nin 6. maddesi hükmü üzerinde durulup, olaya uygulama alanı bakımından karar yerinde tartışılarak, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı tarafa çıkartılan hesap kat ihtarnamesi, davalıya tebliğ edilemediği için temerrüdün, takip tarihinden itibaren başlayacağı-