5981 sayılı Çek Kanunu'nun 3. maddesinin 3. fıkrasına (mülga 3167 Sayılı Kanunun 10/1. maddesine) göre çek hesabı sahibi ile muhatap banka arasındaki ilişkinin çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi niteliğinde olduğu-
Menfi tespit davasında davacının ilamsız takibe itiraz etmiş olup takibin durmasından sonra menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunduğu, asıl dava (menfi tespit davası) davalısı birleşen dava (itirazın iptali) davacısı bankaya yapılan ödemelerin tarihleri saptanıp takip tarihi itibariyle alacak miktarının belirlenmesi için konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi, ayrıca davadan sonra yapılmış ödeme var ise bu ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınacağının gözetilmesi gerektiği, asıl dava olan menfi tespit davasının davalısı bankanın takibinde İİK'nın 72/5. maddesi anlamında haksız ve kötüniyetli sayılamayacağının kabul edilmesi gerektiği-
İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davalarında 1 yıllık hak düşürücü sürenin itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlaması gerekeceği-
İtirazın iptali davasında, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK'nun 84. maddesi uyarınca davacı defterinde tespit edilen alacak tutarının davacı aleyhine davalı lehine delil olarak değerlendirilerek belirtilen meblağ üzerinden davalı yanın sorumlu bulunduğuna karar verilmesi gerekeceği-
Davalının, dava dışı şirkete ait olduğu iddia edilen toplam 66 adet ödeme emrinin iptali için vergi mahkemesinde açılan dava sonucunda amme alacağının dayanaklarının izah edilememesi nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verildiğine ilişkin savunması karşısında, davalının ileri sürdüğü işbu vergi alacakları ile davacının ödediği vergi alacaklarının aynı alacak olup olmadığının tespit edilerek, aynı alacak olduğu sonucuna varılması halinde vergi mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak ve gerekirse sonucu beklenilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Takibe konu cari hesap alacağının dayanağı olarak davacı vekili tarafından bir takım fatura ve irsaliyelerin dosyaya delil olarak sunulduğu, irsaliyelerde adı geçen kişinin imzasını inkarı halinde gerektiğinde imza incelemesi de yaptırılmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Davacı yanın, takip konusu fatura bedeline karşılık verilen bonolardan davacıya ve davacı cirosuyla hamil olan kişilere yapılmış olan ödemeler bakımından takip yapıp dava açmakta haksız ve kötüniyetli olduğu-
Taşınmaz yargılama sırasında tahliye edilmiş olduğundan tahliye hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de,dava tarihi itibariyle temerrüt gerçekleşmiş olup davacı tahliye istemekte haklı olduğundan mahkemece Tarifenin 6.maddesi dikkate alınarak tahliye davası yönünden de davacı lehine vekalet ücreti verilmesi gerekeceği-
Dava konusu alacak, likit (bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte olduğundan ve davalı itirazında haksız çıktığından İİK' nın 67/2. maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve dava kabul edildiğinden davacı yararına hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi gerekeceği-