İtirazın iptaline konu icra takibi 16.12.2009 tarihinde başlatılmış olup, 6352 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce takip açılmış olduğundan %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği, müddeabihe dahil olmayan icra inkar tazminatının vekalet ücreti ve yargılama gideri hesabında dikkate alınmaması gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği, kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- İtirazın kaldırılması yada itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılamayacağı-
Kira bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak hesap edilebilir nitelikte yani likit olduğundan davacı bankanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü gerekeceği-
İtirazın iptali davalarında İcra İflas Kanunu'nun 67/2 maddesine göre davacı alacaklının davasının reddedilmesi halinde davalı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksızlığı yanında kötü niyetli olması ve bunun davalı borçlu tarafından kanıtlanması gerekeceği-
Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada , mahkemece hükmolunan miktara nasıl ulaşıldığı anlaşılamamakta ise, mahkemece, TBK. mad. 100 uyarınca, davacının borçlu davalı tarafından yapılan ödemeden öncelikle takip tarihinden borcun ödenme tarihine kadar oluşacak işlemiş faizi ve takip giderlerini mahsup etme hakkı bulunduğu gözetilerek bir hüküm kurulması gerekeceği-
İlk gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz edip sonra da şikayet yolu ile ödeme emrinin iptalini sağlayan borçluya yeniden gönderilen ödeme emri tebliğ edilmediğinden, uygun olarak borçluya tebliğ edilen ödeme emri bulunmadığı gibi süresinde yapılmış geçerli bir itiraz da bulunmadığından, itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddi gerektiği-
Takip dayanağı çekler süresi içinde bankaya ibraz edilmiş ise de; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 s. TTK. mad. 726 uyarınca ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı aylık sürede kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılmadığından hamilin tazminat haklarını yitireceği gözetilerek bu isteğe yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği- Zamanaşımına uğradığından kambiyo senedi vasfını kaybetmiş ve yazılı delil başlangıcı niteliğindeki çeklere dayanılarak yapılan ilamsız icra takibinde, usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmeden takip öncesi temerrüt faizi talebinde bulunamayacağı gözetilmeden, takip öncesi faiz yönünden de kabul kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
Görülmekte olan boşanma davasında kurulan ara kararı ile dava konusu taşınmaz kira bedelinin davalı borçlu tarafından karşılanmasına karar verilmiş ise de bu ara kararı davalı borçlu ile eşi arasındaki hukuki ilişkiyi düzenlemekte olduğu davacı alacaklı ile davalı borçlu arasında kira ilişkisi kurulması sonucunu doğurmayacağı-