Mahkemece, bozmadan sonraki kararda davacının tüm talepleri yönünden karar verilmesi gerekirken davalı hakkında verilen husumet nedeniyle ret kararının kesinleştiğinden bahisle anılan davalı hakkında ayrıca karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İtirazın iptali davalarında hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi halinde İİK 50. maddesi de gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği, zira yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davasının açılabilmesinin koşullarından biri olduğu, dava koşullarının mahkemece davanın her safhasında re’sen gözetilmesinin gerekeceği-
Hem icra dairesi, hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi halinde, itirazın iptali davasına bakan mahkemece, öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşıldığından, icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle, itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Kredi sözleşmesindeki imzaların davalıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olan bankanın ve dolayısıyla bankadan alacağı temlik alan davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu kabul edilerek kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesinde isabet olmadığı-
Davada reddedilen bir miktar bulunmadığından davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Teslim edilen malların ayıplı ya da eksik teslim edildiğinin veya bedelinin ödendiğinin ispat külfetinin davalı tarafta olduğu-
Davanın, 1.000.000,00 TL üzerinden açıldığı ve bu miktarın faiziyle birlikte kabulüne karar verildiği, o halde mahkemece davanın tümden kabul edildiği gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden de bu çerçevede hüküm oluşturulması gerekirken dava kısmen kabul edilmiş gibi yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken itirazlar değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi dava dilekçesine göre dava konusu edilen nakit alacak miktarı 405.835,30 TL gayrinakit alacak (depo talebine konu edilen) miktarı ise 9.400,00 TL olup dava değeri olan bu miktarlar gözetilerek davanın reddedilen bölümü yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken dava konusu edilmeyen miktarlar da nazara alınarak takipte talep edilen toplam miktar üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle davalı yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu-
Satıcının, satış sırasında KDV'nin satış bedelinin dışında olduğunu açıkça bildirmemişse satış bedeline dahil olan ve yükümlüsü bulunduğundan maliyeye ödemek zorunda kaldığı KDV'yi taraflar karşılıklı edimlerini yerine getirdikten, yani satış akdi sona erdikten sonra artık alıcıdan rücuen talep edemeyeceği, zira, böyle bir talebin hukuki dayanağının bulunmadığı-
İtirazın iptali davalarının itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekeceği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu-