Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
Davanın açılmamış sayılması kararı temyizi kabil bir karar ise de, derdestlik yönünden kararın kesinleşmesinin aramayacağı- Derderstliğin, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süreyle sınırlı olması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü süre olduğu- Davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile davanın kendiliğinden ortadan kalkacağı ve derdest olmaktan çıkacağı-
Mahkemece, davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunulan tahsilat makbuzları örnekleri, hesap hareketlerini gösteren belge örnekleri de konusunda uzman bir bilirkişiye tarafların ticari defter ve kayıtları ile birlikte incelettirilerek, ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olmasının, bu istemin hem borçluya, hem de kendisine karşı yapılmış olmasına bağlı olduğu-
Mal bedeli olarak alınan bonoların bedelsiz iade edildiği hususunun ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu-
Dava konusu icra takibine esas alacak faturaya dayanmakta olup likit (bilinebilir) olmasına göre İİK'nın 67/2. maddesi gereği davalı yanın haksız itirazından dolayı davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında takibe konu edilen faturalar dışında da ticari ilişki bulunduğu, ancak davanın itirazın iptali davası olduğu ve takibe sıkı sıkıya bağlı bulunduğu dikkate alınarak, takip talebindeki irsaliyeli faturalar içeriği malların teslim edildiğini davacının ispat etmesi gerektiği, teslim edilen malların bedelinin ödendiğini ise davalının ispatlamasının gerektiği-
Davanın, ciro yoluyla hamil davacının keşideciye karşı açmış olduğu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali davası olduğu, takip ve dava konusu edilen çeklerin keşidecisinin sebepsiz zenginleşmediğini bir başka deyişle lehtara karşı borçlu olmadığını ya da davacıdan önceki cirantalara bu borcu ödediğini kanıtlamak zorunda olduğu-
Davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmasa da, davalının ithalat amacıyla yurt dışından getirttiği malların, davacı antreposuna alındığı ve böylece icap ve kabul şeklinde taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu, bu durumda mahkemece, davacının davalıdan ardiye ücreti isteyebileceği gözetilerek, bu yönde araştırma ve inceleme yapılıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava, banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, alacak likit (bilinebilir- belirlenebilir) olduğundan İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca hüküm altına alınan miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
