Mahkemece, aralarında uluslararası turizm uygulamaları konusunda uzman bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi kurulundan, taraf defter ve kayıtlarının birlikte değerlendirildiği ve davacının itirazlarını karşılar şekilde rapor alınarak, davalı yanın mahsuba konu ödemeleri yapıp yapmadığının, davalı adına mahsup yoluyla yapıldığı belirtilen ödemelerin turizm uygulamaları açısından yerinde olup olmadığının gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
İş mahkemelerinde açılacak her davaya, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabileceği-
Dava, kredi alacağının asıl borçlu ve kefillerden tahsili istemine ilişkin olmasına rağmen, mahkemece İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali hükümlerine göre karar verildiği, bu durumda, mahkemece, davanın alacak davası olduğu hususu dikkate alınıp, taraf delilleri toplanarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasını inceleme görevi genel mahkemelere ait olduğundan, icra mahkemesince görevsizlik ile birlikte dosyanın görevli ve yetkili ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibinden sonra ancak itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından yapılan ödemenin TBK’nun 100. maddesi hükmü çerçevesinde hesaplamada dikkate alınarak kalan miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının itirazın kaldırılması istemi, ilama dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesi ile reddedildiğinden, borçlu yararına tazminat verilmeyeceği, kaldı ki, İİK. mad. 67/2'nin bu olayda uygulanamayacağı-
Davalı borçlu vekilinin, 26.01.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili aleyhine girişilen takibe itiraz ettiği, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67/1. fıkrasında 6352 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu %40 tazminat miktarının %20'ye indirildiği, ancak yapılan bu değişiklik 05.07.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğinden, mahkemece davacı yararına %40 tazminata karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde %20 tazminata karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davanın, aidat ve gecikme faizi talebine ilişkin girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle, 2004 sayılı İİK'nın 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine asıl alacak üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları toplamı üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi, yine davanın reddedilen bölümü üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti verilmesinin doğru olmadığı-