Davalı borçlu vekilinin, 26.01.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili aleyhine girişilen takibe itiraz ettiği, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67/1. fıkrasında 6352 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu %40 tazminat miktarının %20'ye indirildiği, ancak yapılan bu değişiklik 05.07.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğinden, mahkemece davacı yararına %40 tazminata karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde %20 tazminata karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davanın, aidat ve gecikme faizi talebine ilişkin girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle, 2004 sayılı İİK'nın 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine asıl alacak üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları toplamı üzerinden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi, yine davanın reddedilen bölümü üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti verilmesinin doğru olmadığı-
Dava konusu banka dekontu üzerinde yer alan açıklama gözetilerek itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesi ve dava konusu alacak banka havale makbuzuna dayalı olup, likit (bilinebilir-belirlenebilir) nitelikte olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığı, 09.10.1997 tarihli sözleşme ile İzmir Otogarı'nın inşa edilmesi, işletilmesi, işlettirilmesi, devri ve kiralanması konularında düzenleme yapılmış olup sözleşmenin 8. maddesinin (ı) bendinde yatırımcı tarafından otogarda şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerden kapı giriş ve çıkış karşılığı tahsil dilecek brüt gelirinin %20sinin belediyeye işletme bedeli kar payı olarak işletme yılı sonundan itibaren 15 gün içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davalının söz konusu taşınmazda kiracı olmadığı, bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlu, itirazın iptali davasında icra takibine itirazında bildirdiği sebeplerle bağlı olmayıp, bütün savunma sebeplerini ileri sürebileceği- Borçlunun borca itiraz etmesi üzerine, alacaklı İİK. mad. 67 uyarınca itirazın iptali davası açmış ise, borçlu, icra dairesine yaptığı itirazında zamanaşımını bildirmemiş olsa bile, itirazın iptali davasında ( esasa cevap süresi içinde ) takip ve davaya konu borcun zamanaşımına uğramış olduğunu ileri sürebileceği- Davalı vekili, cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmuş olup, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğinden, mahkemece davanın niteliği ve taraflar arasındaki hukuki ilişki belirlenmek suretiyle, davalının zamanaşımı savunması üzerine durularak, öncelikle bu konuda bir karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan davacı alacaklının 2009 yılı Aralık ayı hak edişinden davalı kiracının sözleşmenin ilgili hükmü gereği kestiği cezanın tahsiline ilişkin icra takibine karşı yapılan vaki itirazın iptali istemi-
Davalı tarafından sunulan ödeme makbuzlarına ilişkin bilirkişi raporunda bir değerlendirme yapılmamış olduğundan, mahkemece bu konuda ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında düzenlenen sipariş formunda "siparişlerin ödenmesi teslimat öncesinde çek ile yapılır." hükmüne istinaden davacı satıcının davalıya gönderdiği ihtarda ödeme yapılması ile tüm malların teslim edileceği bildirildiğinden, bu ihtarname ile davalı alıcı temerrüdünün gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği-