İspat külfeti altındaki davacı alacaklının icra takibine konu faturalarda belirtilen malların teslimini sevk irsaliyesi, teslim belgesi veya makbuz gibi delillerle ispatlaması gerektiği- Davacı, delil listesinde münhasıran davalının defterlerine dayanmadığından mahkemece, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesinden dolayı malların davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesinin yerinde olmadığı- Davacı vekilince teslim-tesellüm makbuz koçanlarının dosyaya sunulmasının sağlanarak söz konusu belgelerde imzalar var ise bu imzaların davalı ya da çalışanlarına ait olup olmadığı üzerinde durularak imzaların inkarı halinde gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı hakkındaki haczin ihtiyati haciz olmaması, kesin haciz olması ve davacının da borcu kabul beyanı göz önüne alınmaksızın, davacının “borcu biliyorum” demesinin borcu kayıtsız şartsız kabul ettiği anlamına gelmediği şeklindeki yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kiracı, sözleşme sınırları içinde kiralanandan yararlanması sonucu meydana gelen yıpranma ve bozulmalardan sorumlu tutulamayacak olup, kiralananda meydana gelen boya badana kirliliği dahil mevcut hasarın hor kullanmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilerek sonucuna göre karar verileceği- Hor kullanma tazminatına ilişkin alacak tutarı likit ve belirlenebilir olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-
İtirazın iptali davasında, Mal teslimi konusunda ispat külfetinin davacıda olduğu ve davacının davalıya mal teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği; davacı vekili, Vergi Dairesi Müdürlüğünden dava konusu faturaya ilişkin BA-BS formlarının celbedilerek incelenmesini talep etmiş olduğundan, mahkemece davacının belirtilen bu delili üzerinde durulup davalı tarafın dava konusu faturayı ilgili vergi dairesine bildirmesi halinde, bu bildirimin fatura kapsamındaki malların teslim alınmış olduğunu göstereceği hususu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptaline konu icra takibi 16.12.2009 tarihinde başlatılmış olup, 6352 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce takip açılmış olduğundan %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği, müddeabihe dahil olmayan icra inkar tazminatının vekalet ücreti ve yargılama gideri hesabında dikkate alınmaması gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği, kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- İtirazın kaldırılması yada itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılamayacağı-
Kira bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak hesap edilebilir nitelikte yani likit olduğundan davacı bankanın icra inkar tazminatı talebinin kabulü gerekeceği-
İtirazın iptali davalarında İcra İflas Kanunu'nun 67/2 maddesine göre davacı alacaklının davasının reddedilmesi halinde davalı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için takibin haksızlığı yanında kötü niyetli olması ve bunun davalı borçlu tarafından kanıtlanması gerekeceği-