Mahkemece, 13/12/2016 tarihli tensip zaptında, “Davacı vekiline 2 hafta içerisinde eksik gider avansını 150 tl yi yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiğine, kesin süre içerisinde masrafın yatırılmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği ilişkin ihtarlı davetiye tebliğine” hususunun ihtar edildiği, tensip zaptının şikayetçiye 10/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçinin 01/03/2017 tarihinde istinaf incelemesinden önce Uyap sistemine ve de temyiz dilekçesine eklediği PTT dekontuna göre; belirtilen gider avansını,... PTT Merkez Müdürlüğü'nün ödeme belgesi ile süresinde, 19/12/2016 tarihinde “ Gider Avansı ......İcra Hukuk Mahkemesi ......./......” açıklaması ile gönderdiği, tebliğ edilen tensip zaptında ve tebligat zarfında gider avansının mahkeme veznesine yatırılacağına ilişkin bir ifadenin bulunmadığının, bu nedenle Hukuk Genel Kurulu'nun kararı gereğince avansın süresinde PTT'ye yatırılmış olduğunun anlaşıldığı, o halde mahkemece, eksik gider avansının süresinde yatırılmış olduğu kabul edilerek işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince verilen davanın usulden reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Dava konusu taşınmaz ... oğlu ... adına kayıtlı olup mirasçılarının da taraf olarak gösterildiği anlaşıldığından, Tapu Sicil Müdürlüğü (Hazine)'nin somut olayda pasif dava ehliyetinin bulunmadığı, o halde, mahkemece davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekeceği- Mahkemece davacı vekiline kök muris ...'in verasetini sunması ve mirasçıların davaya muvafakatının sağlanması, olmadığı takdirde terekeye temsilci tayini için süre ve imkan verilerek tereke temsilcisi ile davanın görülmesi gerekirken, yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu- TMK'nin 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan davalarda davanın kabul edilmesi halinde dahi kayıt maliki ile mirasçılarına yargılama giderlerinin yükletilemeyeceği, harç ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulamayacakları-
Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin derdestlik nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; derdestliğe konu edilen ... Bölge Adliye Mahkemesi ...... Hukuk Dairesi'nin kararına konu ....... İcra Hukuk Mahkemesi'nin dosyasında takibe konu olan alacağın 2019 yılının Ocak ayı kira bedeli ile 2018 yılının Aralık ayına ait yan gider alacağın ve fer'ilerine ilişkin olduğu anlaşıldığından, her iki icra takibine konu alacak kalemlerinin farklı olması nedeniyle derdestliğe esas olamayacağı, bu itibarla davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılması gereken işin, öncelikle, dava konusu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi dosyasının yargılamasının devam edip etmediğinin başka bir anlatımla eldeki davada güncel hukuki yararın devam edip etmediğinin denetlenmesi, hukuki yararın devam ettiğinin belirlenmesi halinde, ... kızı ... yönünden, davacı tarafa tapu kaydında düzeltim işlemlerinin yapılması için süre ve imkan tanınarak, düzeltilmesi halinde, taraf teşkilinin bu doğrultuda sağlanması, tapu kaydındaki ... ile veraset ilamındaki ...’nın aynı kişi olduğunun tespit edilmesi halinde, tapu maliki ...’nin mirasçılarından olan ..., ... ve ...’in dava tarihinden önce öldükleri göz önüne alınarak bir karar verilmesi olduğu- Mirasçıların (..., ..., ..., ...) ve mahkemece dosya arasına alınan/alınacak olan veraset ilamları ile tespit edilecek mirasçıların davaya katılmasının sağlanması, tüm bunlar yapılırken, dava konusu taşınmaz hakkında açılmış olan ortaklığın giderilmesi davasında, bahsi geçen davalıların muhdesatların davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edip etmediklerinin birlikte değerlendirilerek, taraf teşkilinin eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekeceği-
Tarafların görevli mahkemeyi belirlemek gibi hukuken korunur bir haklarının bulunmayacağı, başka bir ifadeyle kamu düzenine ilişkin görev kaidesinin taraflarca belirlenemeyeceği ve bu belirlemeye itibar edilemeyeceği-
Şikayete konu ... ili,... ilçesi,....., 23678 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazın belediyeye ait hissesinin ............ tarih ve .......... yevmiye sayılı resmi senet ile dava dışı ....'ye satıldığı, şikayetçi borçlu belediye tarafından .......... tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, taşınmaz üzerinde şikayetçi borçlunun şikayet tarihi itibariyle tasarruf yetkisinin, dolayısıyla haczedilmezlik şikayetine ilişkin hukuki menfaatinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda; şikayet eden belediyenin taşınmazda hak sahipliği ve davada husumet ehliyeti bulunmadığı görülmekle şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Cı vekili, müvekkilinin 11.11.2013 tarihinde iktisap ettiği dava konusu taşınmaza davalıların tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur . Mahkemece, davanın görevsizlik gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi-
Ana yol üzerinde meydana gelen heyelan nedeniyle oluşan toprak göçüğü sonrasında davalı belediye tarafından ihale yoluyla diğer davalı şirkete verilen istinat duvarı yapımı sırasında çıkan hafriyatın dökülmesi nedeniyle açılan tazminat davasında davacıların; açıkça, davalı Belediye Başkanlığının hizmet kusuruna dayandıkları, davalı belediye yönünden idari yargı görevli olduğundan, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Dava konusu edilen kurum zararına ilişkin Sayıştay ilamı bulunmadığı anlaşıldığına göre mahkemece davacının sıfatı da gözetilerek dava konusu edilen alacağın esasının incelenmesi gerektiği-
Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığının tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirleneceği, taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise; def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-