Trafo uzman teknisyeni unvanı ile tablocu olarak çalışan davacının, görevinin teknik büro teknisyeni olarak değiştirilmesinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik olduğu tespitini talep ettiği davada, davacının talebi maddi vakıanın tespiti niteliğinde olup, tek başına maddi vakıanın tespitinin istenmesinde hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği-
6502 sayılı TKHK'nun m. 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği; amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı; anılan maddedeki "tüketici" tanımına uymadığı; taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amacın, salt kullanmak için konut edinmek olmadığı; arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine yapılması ve edinilecek daireleri satma veyahut kiraya verme sureti ile değerlendirileceği; bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü ticari saikinin, TKHK'nda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu; taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilmesi, kapsamı ve karmaşıklığı da dikkate alındığında, salt kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikteki (kullanacağı evi için dolap yaptırmak, badana-boya yaptırmak, şahsi aracını tamir ettirmek...vb. gibi) dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerinin, TKHK. m. 3/l kapsamına girdiği ve Tüketici Mahkemelerince bakılmasınının öngörüldüğü- Bu durumda mahkemece, somut uyuşmazlığın TKHK kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı; davacı yüklenicilerin tacir olup, arsa sahibi davalıların tacir olmadığı, TTK'nın 4/1. maddesinde TBK'nın 470 vd. maddelerine atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliğinin de bulunmadığı- HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği; HMK'nın 114/1-c ve115/2 madde hükümleri gereğince anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Trafo uzman teknisyeni ünvanı ile tablocu olarak çalışan davacının, görevinin teknik büro teknisyeni olarak değiştirildiğini, bu nedenle toplu iş sözleşmesindeki bazı hükümlerden yararlanamadığını ileri sürerek unvan değişikliğinin esaslı tarzda değişiklik olduğunun tespitini talep ettiği davada, bu istemin maddi vakıanın tespiti mahiyetinde olduğu ve yalnız başına maddi vakıanın tespitini istemekte hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan dava olduğu, davalıların arsa maliki oldukları, arsanın davalılar açısından ticari işletme niteliğinde olmadığı gibi davalıların tacir sıfatına da haiz olmadıkları, davanın taraflarından birinin tacir sıfatına haiz olmaması ve davanın da TTK' nun 4. maddesinde düzenlenen bir ticari dava niteliğinde olmadığı, HMK'nın 114/1-c madde hükmü gereğince anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İdari Yargıda açılan ecrimisil ihbarnamesinin iptali davası ile eldeki ecrimsil isteğine ilişkin davanın aynı nitelikte olduğundan söz edilerek derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ancak bekletici sorun yapılabileceği-
Kiracı hakkında ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itiraz üzerine itirazın iptali için açılan dava ile kiracı ve alt kiracı aleyhine kira sözleşmesinin feshi, sözleşme konusu aracın teslimi olmadığı taktirde araç rayiç bedeli ve kira alacağının tahsili istemiyle açılan davanın taraflarının ve konusunun farklı olduğundan; bu davaların aynı dava sayılmayacağı (HMK. mad. 114)-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tazminat istemine ilişkin davanın "tüketici mahkemesi"nin görevine girmediği- 6502 s. K. mad. 3/1 kapsamında basit nitelikteki ve dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerinin yer aldığı- 6102 s. TTK. mad. 4/1'de TBK. mad. 470 vd.'na atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliği de bulunmadığından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu- HMK. mad. 115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dayanak takip dosyasında borçlu olmayan ve aleyhine takip yapılmayan şahıs hakkında verilen kararın, ödenmeyen kira parasının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin dava yönünden etkisi bulunmayacağından, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacının sıra cetveline itiraz hakkından vazgeçtiği yolundaki beyanı esas alınarak, sıra cetveline itiraz hakkından, hakkın doğumundan sonra feragat ettiği, bu beyanından dönemeyeceği- Sıra cetvelinin davacı yönünden kesinleştiğinden davacı tarafın bu şekilde kesinleşen sıra cetveline karşı itirazda bulunmakta hukuki yararının olmadığı-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amacın, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmek olduğu; arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin, TKHK'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknoloji gerektirdiğinden, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekeceği- Bu durumda davanın tüketici mahkemelerinde değil genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekeceği- HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vermesi gerektiği-