Mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği-
Dava şartlarından olan kesin yetki konusunda HMK'nın 138.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmesi HMK'nın 27.maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğundan hükmün bozulması gerektiği-
Sıra cetveline ilişkin şikayetlerin sebebi, sıra cetvelinin düzenlenmesinde kurallara uyulmaması, alacaklının kayıt olduğu sırayı kabul etmemesi ve sıra cetvelindeki sıra şekil noksanlıkları olacağı, ancak davacının alacağının sıraya kaydının yapılmadığı, bu sebeple davacı tarafça açılan bu dava kayıt kabul davası niteliğinde olduğundan, genel mahkemelerin görevli olduğu-
Derdestliğe ilişkin dava şartı noksanlığı bulunması halinde, HMK. mad. 114/1-ı ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın taraflarının, konusunun (talep sonucunun), sebebinin (davanın dayanağını oluşturan vakıaların) aynı olması halinde bir davanın derdest kabul edileceği- İlk davanın, kooperatifin denetim kurulu üyeleri tarafından, önceki yönetim ve denetim kurulu aleyhine açıldığı,ve şahsi sorumluluk sebebiyle kooperatife verilen zararın tazmini istemine yönelik olduğu ve sonra açılan davalıya ödenmiş olan iş avansının istirdadı amacıyla başlatılmış icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın davalısının da anılan davanın dava dilekçesinde davalı olarak yer almadığı anlaşıldığından, yani her iki davanın konusu ve sebebi ve tarafları farklı olduğundan, mahkemenin derdestlik koşullarının oluştuğu yönündeki gerekçesinde isabet bulunmadığı-
Avukat dışındaki kişilerin -vekaletnamelerinde dava açmak ve takip etmek için açık bir yetki bulunsa bile- davayı vekil sıfatıyla açamayacakları ve takip edemeyecekleri-
Davacının dava hakkına sahip olması yanında dava açmakta hukuki yararının bulunmasının da gerektiği- Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin dava tarihi itibariyle devam ettiği, sözleşmenin feshi şartlarının gerçekleşmediği, tarafların fesih iradelerini bildirmedikleri, dolayısı ile henüz sözleşme ayakta ve taraflar arasında geçerli iken verilenlerin iadesinin istenemeyeceği gerekçesi ile verilen karar, esastan verilmiş bir ret kararı niteliğinde olduğundan, yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirmiş davalı yararına nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiği-