Kooperatif genel kurul kararının sahte olup olmadığı noktasındaki uyuşmazlığın tapu kaydının iptali nedenine ilişkin olduğu, bu hususun davaya ortaklık ilişkisinden doğan bir dava niteliği vermeyeceği- Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK'nın 13. maddesi uyarınca, tapu iptali tescil istemine konu taşınmazın bulunduğu yer itibariyle kesin yetkili olduğu-
Davanın bir kısım davacılar yönünden dava açma ve dava takip yetkisi içermeyen vekaletnameler ibraz edilmek suretiyle açıldığı, nitekim davacılar arasında adı yer alan bir davacının mahkemeye hitaben verdiği dilekçesi ile; tarafından dava açılmadığını ve bu davayı açmak için yetki de vermediğini beyan ettiği anlaşıldığından , tüm davacılar yönünden dava açma ve takip yetkisinin bulunup bulunmadığının HMK mad. 77 ve 115. gözetilmek suretiyle denetlenerek açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre işlem yapılması gerektiği-
Davacılar tarafından satış vaadi sözleşmesine dayalı açılan tescile ilişkin mülkiyet davasının, davanın açıldığı tarihte davacı yanın malik olmadığı, davacı yanın aktif dava ehliyetine sahip olmadığı, dava şartının oluşmadığı gerekçeleriyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanunun 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği, dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturduğu, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından kararın usul yönünden bozulması gerektiği-
Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı idarenin karar ve ilam harcından muaf olduğu-
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken 6335 sayılı Kanun'un 2.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirildiği ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağının hükme bağlandığı, ancak 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtildiği; dava, dava dışı işçiye ödenen işçi alacaklarının her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkin olması nedeniyle nispi ticari davadır ve asliye ticaret mahkemesi görevli olduğundan mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği-  Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK' nın göreve ilişkin 7 ve 27. maddeleri hükümlerine uygun olarak gerekçede “görev yönünden dava dilekçesinin reddine”; hüküm fıkrasında "Mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilerek karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 12. maddesinde anlaşmazlık halinde A. mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunun belirlendiği, sözleşme 1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte olduğu dönemde yapıldığı, HUMK. mad. 9, 10 ve 22 dikkate alındığında, akdin ifa yeri, davalının ikametgah adresi de A. olup, A. Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmaya yetkili olduğu,  A. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkisini engelleyen herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmediğinden, sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinin kesin yetkili olduğunun kabulü mümkün olmayacağı- 
Yeni Tapu Sicil Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu-
Dava, dava dışı işçiye ödenen işçi alacaklarının her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkin olması nedeniyle nispi ticari dava olduğundan, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu-
İSKİ Genel Müdürlüğü, 2560 sayılı Kanun ile kurulmuş, TTK'nın 18/1. (6102 s. TTK'nın 16/1) maddesi uyarınca özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında, ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte; yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayıldığından ve sonuç itibariyle de çok açık biçimde tacir sıfatını taşıdığından, mahkemece, uyuşmazlığın tacir olan tarafların ticari işletmesi ile ilgili, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK'nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olduğunun ve görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunun kabulü gerekeceği-