Çekişmenin giderilmesi isteğiyle açılan davada, mahkemece davanın, muhdesatın aidiyetinin tespiti olarak yorumlandığı ancak dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olmayıp, mülkiyet hakkına dayalı çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkin olduğundan, davacının da bu davayı açmakta hukuki yararının olduğu- İşin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Mahkemece gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK'nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğunun net olarak belirlenmesi ve tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılması gerekeceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmezse ancak o takdirde davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil davalarının, iptali istenen tapu kaydındaki malikler taraf gösterilerek açılması gerektiği- Pasif taraf sıfatı, dava şartı olup, istek olmasızın re'sen gözetileceği- Kanunda kesin mehilin süresi yönünden bir kısıtlama getirilmemiş olduğu (HMK. mad. 115/2)- Davacılara taraf gösterilmemiş olan yasal hasımın davaya dahil edilmesi yönünde 7 günlük kesin süre verilmişse de,hayatın olağan akışı itibariyle 7 günlük süre yeterli olmadığından, mahkemece, "HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca ...nin davaya dahil edilmesi için davacılar vekiline uygun önel verilmesi" ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Dava, yersiz tahsil edildiği iddia edilen elektrik faturalarına yansıtılan kaçak kullanım bedeli adı altında haksız tahsil edildiği iddia edilen bedelin istirdadına ilişkin olup; uyuşmazlığın özel hukuk ilişkisinden kaynaklandığı, davada; EPDK kararlarının kanuna aykırı olduğu iddia edilerek, iptali istenmediğine göre davaya bakmaya Adli Yargı'nın görevli olduğu-
Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazı inceleme görevinin, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait olduğu, görev kurallarının, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önüne alınması gerekeceği-
Talepte bulunan tarafın bununla ilgili masrafları peşin olarak vereceği (İİK. mad. 59)- 6352 s. Yasa ile yapılan değişikliklerin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı- Tedbir kararında açıkça, "cebri icra yoluyla satılamaz" şeklinde bir açıklık yok ise, bu tedbir kararının taşınmazın cebri icra yoluyla satışını önlemeyeceği- Taşınmaz üzerindeki satış ve devri önleyici şerhin, İİK'nın 106. maddesindeki hak düşürücü sürelerin işlemesini engeller nitelikte olmadığı, şikayetçinin, şerhin konulduğu tarihe kadar satış isteyebileceği gibi, şerhin konulmasından sonra tedbirin kalkması ihtimaline binaen haczinin düşmemesi için İİK. mad. 106'daki sürelerde satış talebinde bulunması ve haczinin düşmemesini sağladıktan sonra kamulaştırma bedelinin, satış talebi mahiyetinde kendi dosyasına gönderilmesini talep etmesinin mümkün olduğu- Şikayetçinin haczinin düştüğünden, sıra cetveline itirazda bulunmakta hukuki yararının bulunmadığı ve bu sebeple HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca sıra cetveline yönelik şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Kira alacağından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; kiracının dava dışı E... Ltd. Şti. olup davalı ile davacı arasında kira ilişkisi bulunmadığı; bu durumda davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği-
Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazı inceleme görevinin, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, görev kurallarının, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önüne alınması gerekeceği-
Davalılar tarafından yürütülen Turunçlu-Hatay içme suyu hattı inşaat çalışması sırasında gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle, davacıya ait mobilya atölyesini su bastığı ve mobilyalarında zarar oluştuğu dava konusu olay, kamu hizmeti niteliğindeki idari faaliyetlerin yürütülmesi sırasında meydana gelmiş olup idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan ödetilmesi isteğinin tam yargı davasının konusunu oluşturduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. maddesi gereği de talebin bir tam yargı davası niteliğinde olduğu ve bu davalara bakma görevinin idari yargı yerine ait olduğu-
Borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek veren 3. kişiye takip yapılmadan önce ihtarname keşide edilerek tebliğ edilmesi takip ve dava şartı olduğundan davacının davalı-ipotek borçlusu 3. şahsa ihtarname keşide ettiği ancak bu ihtarnamenin davalı-muhataba tebliğ edilemediğinden itirazın iptalinin kabulünün doğru olmadığı-
