Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, HMK 114/b maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması dava şartlarından sayıldığından HMK 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Yargılama sırasında dava konusu aracın mülkiyetinin davacıya geçmiş olması karşısında dava şartının gerçekleşmiş olduğu-
Mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğine ilişkin dava ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin dava dosyasının tarafları aynı olmadığı gibi, dava konusu ve sebeplerinin de aynı olmadığından, derdestlik koşullarının da oluşmamış olduğu-
Sigortalının bulunduğu yerde davalının herhangi bir iş yeri veya konutu bulunmadığından davanın husumetten reddi gerekeceği-
Kıyı içinde bulunan ahşap iskele tüm site sakinleri tarafından kullanılmakta olup husumetin bu yapılardan faydalanan tüm site sakinlerine yöneltilmesi, Devletin Hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı alanlarının korunmasını önemli ölçüde zorlaştıracağı gibi hükmün infazını da imkânsız hale getireceğinden; kat malikleri kurulunun taraf ehliyeti yokluğundan bahisle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; dava konusu olan ve davacıya ait bulunan 06 .. ... plakalı aracın ruhsatında G.... Bankası A.Ş. Dikmen Şubesinin dain-i mürtehin kaydı bulunduğu; G... Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 22.01.2016 tarihli yazısı ile; rehin alacağının devam ettiği; tazminatın kendilerine ödenmesi kaydıyla davaya muvafakat edileceğinin bildirildiği; G... Bankası A.Ş. Dikmen Şubesinin alacak üzerinde rüçhan hakkı olduğundan ve G... Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından davaya şartlı muvafakat verildiğinden ve şartlı muvafakat geçerli bir muvafakat olarak kabul edilemeyeceğinden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Eldeki davada, kendisine ikinci dava açılan Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, daha önce verilen Antalya 1. İdare Mahkemesinin iş bu dosyasını bulunduğu yerden getirterek görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediğini araştırması, Antalya 1. İdare Mahkemesinin kararının kesinleşmiş olması halinde elinde derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (UMK m. 19/I), dosyayı kül halinde, yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesine göndermesi, verilecek kararı bekleyerek sonucuna göre karar vermesi gerekeceği-
Lehine ihtiyati haciz kararı verilen banka tarafından açılan ve halen asliye ticaret mahkemesinde devam eden itirazın iptali ve menfi tespit davalarının derdest olduğu, aynı sözleşmeden kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu, mahkemenin derdest dava ile aynı sözleşmeden kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinde görevsiz olduğu, görev hususunun dava şartı (HMK mad. 114,115) olduğu ve yargılamanın her aşamasında talep üzerine veya resen nazara alınabileceği- Alacaklı tarafından asıl borçluya karşı açılmış alacak veya itirazın iptali davası bulunmadığından, mahkemece, asıl borçlunun ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tahkim sözleşmesinin taraflar arasındaki sözleşmenin bir şartı veya ayrı bir sözleşme şeklinde yapılabileceği-
Gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulacağı ve tasarruf yetkisinin TMK mad. 1010 anlamında kısıtlanacağı, bu tür kişisel hakların tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğuracağından taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale geleceği- Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK mad. 1010 uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkininin mümkün olduğu-
