Dava, karşı dava ve birleşerek görülen davalarda taleplerin Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla dile getirildiği gibi tümüyle değerlendirildiğinde bahsi geçen davalar açısından davaların ticari dava niteliğinde olduğu, bu nedenle bu davalara bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait bulunduğu-
Ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine davada, yargılama sırasında ölen davacının mirasçılarına tebligat yapılması, davayı takip etmezler ise davayı vasi sıfatıyla takip edene ölenin terekesine temsilci atanması için süre verilmesi ve bu şekilde öncelikle teşkilinin sağlanması gerektiği-
Meyve dökülmelerinin don olayına bağlı olarak gerçekleştiği, sigortalanan parsellerdeki ürün eksilmesinin don olayından kaynaklı zarar olduğu ve sigorta kapsamına girdiği-
Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu; taraflar, ticari şirket olup, aralarında yapılan hizmet sözleşmesi, her iki tarafın ticari işletmesini de ilgilendirdiğinden, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava niteliğinde olan somut uyuşmazlıkta, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin kapsamı, karmaşıklığı ve üst düzey teknoloji gerektirmesi karşısında, bu davaların; dilekçelerin verilmesi, tahkikat ve hüküm aşamaları yönünden daha kısa ve basit şekilde sonuçlandırılmasında yarar görülen basit yargılama usulüne tabi tutulmasının sakıncalarının gözardı edilmemesi ve uyuşmazlığın 6502 sayılı Yasa kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı, davacı yüklenici tacir olup, arsa sahibi davalıların tacir olmadığı, buna göre davanın 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesi uyarınca, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davası (nispi ticari dava) olmadığı, aynı maddede TBK'nın 470. vd. maddelerine atıf yapılmadığından davanın mutlak ticari dava niteliğinin de bulunmadığı ve buna göre Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğunu kabulünün doğru olmadığı- HMK. mad. 115/2 uyarınca, mahkemece, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verileceği- Mahkemece, HMK. mad. 114/1-c madde gereğince, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörülmeyen HUMK. mad. 7. ve 27 hükümlerine uygun olarak gerekçede "görevsizlik" kararı, hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi ve yetki ile ilgili herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmamış olmasına ve esasen yetki hususunun görevli mahkemece karara bağlanması gerekmesine rağmen gerekçede ve hüküm fıkrasında "yetkili" ibarelerine yer verilmesinin, HMK. mad. 21/1-c maddesi hükmü uyarınca, mahkemece verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde yargı yeri belirlenmesi gerektiği halde bu şart belirtilmeksizin görev uyuşmazlığı bakımından dosyanın Yargıtay'ın ilgili hukuk dairesine gönderilmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacının, davalı şirket ile kayısı bahçesini kapsayan poliçe düzenlediği, bu sigorta poliçesinden dolayı tazminat ödemek yükümlülüğünün, diğer davalı şirkete ait olduğu-
Mahkemece, tarafları ve konusu aynı olan, dosyadaki uyuşmazlığa yönelik olarak verilen Uyuşmazlık Mahkemesinin adli yargı yerinin görevli olduğunu belirten kesin kararına uyulması gerekirken, “emsal Yargıtay kararları ve HGK kararları uyarınca kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personel ile ilgili olarak bazı kamusal görevler yüklenen davalı şirketin, belirtilen görevleri kapsamında tesis ettiği işlemleri idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargının görevinde olduğu anlaşıldığından davanın 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesi uyarınca yargı yolu caiz olmaması sebebi ile aynı kanunun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddi gerektiği” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
