Davalı yüklenici tacir olup, davacının murisinin de aralarında bulunduğu arsa sahiplerinin tacir olmadığı, buna göre davanın "nispi ticari dava" olmadığı (TTK. mad. 4/1), TBK.'nun 470. vd. maddelerine atıf yapılmadığından, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali istemine ilişkin davanın "mutlak ticari dava" niteliğinin de bulunmadığı, buna göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu- Tüketici mahkemesince göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Tapu malikinin kiralanana ait kira bedellerini istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, ne var ki, dosya içerisinde davacının malik olduğunu gösterir tapu kayıtlarının olmadığı, bu durumda mahkemece kiralanana ait tapu kayıtlarının getirtilip, davacının malik olduğunun saptanması halinde davalı kiracının isteme konu dönemde kira bedellerini dava dışı kiraya verene ödeyip ödemediği ve diğer savunmaları üzerinde durularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Tapu maliki O. oğlu Abdi'nin mirasçılarının açtığı verasetin iptali davasının sonucu beklenerek, tespit edilecek mirasçılar davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra bu pay yönünden yargılamaya devam edilmesi gerektiği ve bu nedenle de mevcut veraset ilamına göre mirasçı E.. İ.. ve arkadaşları vekili ile veraset ilamının iptali davası açan A.. G.. ve arkadaşları vekillerinin kararı temyiz hakları olduğu ve bunlar yönünden temyiz incelemesi yapılarak hükmün bozulması gerektiği-
Mahkemece, öncelikle davacı ile ilgili tüm bordrolar, ücret ve mali haklarına ilişkin işverence alınan tüm işletmesel kararların getirtilmesi, davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3. maddesinde öngörülen ek ödeme kapsamındaki unvan, kadro ve pozisyonunda çalışıp çalışmadığının ve bu bağlamda ek ödemeden yararlanacak personel statüsünde olup olmadığının belirlenmesi; kapsam dışı nakle tabi olarak çalıştığı dönemde ise 406 sayılı Kanun'un Ek. 29 ve sözleşmenin 7. maddeleri uyarınca aynı statüde kamuda çalışan ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek II. cetveline tabi çalışanlara uygulanan artışlardan yararlandırılıp yararlandırılmadığı tespit edilerek, bunlara bağlı olarak hak kazanmasına rağmen ödenmeyen bir alacağının bulunup bulunmadığı ve memurlara yapılmış olan ve davacının yararlanması gereken artışlara göre nakil ilmuhaberinin eksik düzenlenip düzenlenmediği konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetvelinde rüçhanlı olarak yazılacak vekalet ücretinin tespiti gerektiğinden uyuşmazlığın genel mahkemede çözülmesi gerektiği (İİK. mad. 142/1), icra mahkemesine yapılan başvurunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği (HMK. mad. 114/1, 115/2)-
Çekişmenin giderilmesi isteğiyle açılan davada, mahkemece davanın, muhdesatın aidiyetinin tespiti olarak yorumlandığı ancak dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olmayıp, mülkiyet hakkına dayalı çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkin olduğundan, davacının da bu davayı açmakta hukuki yararının olduğu- İşin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği- 
Mahkemece gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK'nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğunun net olarak belirlenmesi ve tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılması gerekeceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmezse ancak o takdirde davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerekeceği-
Dava, yersiz tahsil edildiği iddia edilen elektrik faturalarına yansıtılan kaçak kullanım bedeli adı altında haksız tahsil edildiği iddia edilen bedelin istirdadına ilişkin olup; uyuşmazlığın özel hukuk ilişkisinden kaynaklandığı, davada; EPDK kararlarının kanuna aykırı olduğu iddia edilerek, iptali istenmediğine göre davaya bakmaya Adli Yargı'nın görevli olduğu-
Tapu iptali ve tescil davalarının, iptali istenen tapu kaydındaki malikler taraf gösterilerek açılması gerektiği- Pasif taraf sıfatı, dava şartı olup, istek olmasızın re'sen gözetileceği- Kanunda kesin mehilin süresi yönünden bir kısıtlama getirilmemiş olduğu (HMK. mad. 115/2)- Davacılara taraf gösterilmemiş olan yasal hasımın davaya dahil edilmesi yönünde 7 günlük kesin süre verilmişse de,hayatın olağan akışı itibariyle 7 günlük süre yeterli olmadığından, mahkemece, "HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca ...nin davaya dahil edilmesi için davacılar vekiline uygun önel verilmesi" ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Talepte bulunan tarafın bununla ilgili masrafları peşin olarak vereceği (İİK. mad. 59)- 6352 s. Yasa ile yapılan değişikliklerin, takip tarihinden itibaren değil, haciz, satış gibi başlatılan her bir takip işlemi tarihi esas alınarak uygulanacağı- Tedbir kararında açıkça, "cebri icra yoluyla satılamaz" şeklinde bir açıklık yok ise, bu tedbir kararının taşınmazın cebri icra yoluyla satışını önlemeyeceği- Taşınmaz üzerindeki satış ve devri önleyici şerhin, İİK'nın 106. maddesindeki hak düşürücü sürelerin işlemesini engeller nitelikte olmadığı, şikayetçinin, şerhin konulduğu tarihe kadar satış isteyebileceği gibi, şerhin konulmasından sonra tedbirin kalkması ihtimaline binaen haczinin düşmemesi için İİK. mad. 106'daki sürelerde satış talebinde bulunması ve haczinin düşmemesini sağladıktan sonra kamulaştırma bedelinin, satış talebi mahiyetinde kendi dosyasına gönderilmesini talep etmesinin mümkün olduğu- Şikayetçinin haczinin düştüğünden, sıra cetveline itirazda bulunmakta hukuki yararının bulunmadığı ve bu sebeple HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca sıra cetveline yönelik şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-