Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazı inceleme görevinin, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait olduğu, görev kurallarının, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önüne alınması gerekeceği-
Kira alacağından dolayı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada; kiracının dava dışı E... Ltd. Şti. olup davalı ile davacı arasında kira ilişkisi bulunmadığı; bu durumda davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği-
Değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazı inceleme görevinin, hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, görev kurallarının, kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden (re'sen) göz önüne alınması gerekeceği-
Davalılar tarafından yürütülen Turunçlu-Hatay içme suyu hattı inşaat çalışması sırasında gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle, davacıya ait mobilya atölyesini su bastığı ve mobilyalarında zarar oluştuğu dava konusu olay, kamu hizmeti niteliğindeki idari faaliyetlerin yürütülmesi sırasında meydana gelmiş olup idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan ödetilmesi isteğinin tam yargı davasının konusunu oluşturduğu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 2. maddesi gereği de talebin bir tam yargı davası niteliğinde olduğu ve bu davalara bakma görevinin idari yargı yerine ait olduğu-
Borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek veren 3. kişiye takip yapılmadan önce ihtarname keşide edilerek tebliğ edilmesi takip ve dava şartı olduğundan davacının davalı-ipotek borçlusu 3. şahsa ihtarname keşide ettiği ancak bu ihtarnamenin davalı-muhataba tebliğ edilemediğinden itirazın iptalinin kabulünün doğru olmadığı-
Davacı vekili, dava dilekçesinde belirtilen maddi zarar alacağına esas alacak kalemleri yönünden 10.000 TL üzerinden belirsiz alacak davası açmış olup, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün olduğundan ve davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın miktarını açıkça belirtmiş bulunduğundan, davasını tam dava olarak sürdürmesi ve uğradığını iddia ettiği zararın tümü yönünden eksik peşin harcı tamamlaması için HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca kendisine kesin süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekeceği- Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmeyeceği-Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceği, açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemeyeceği-
Davanın her aşamasında -henüz taraf teşkili yapılmadan da tensip aşamasında- HMK. mad. 114 ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine karar verilebileceği- Haczin konkordato mehli içerisinde konulması nedeniyle geçersiz olduğu- Şikayette hasım gösterilmemesinin ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesinin talebin reddini gerektirmeyeceği- Bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunmayan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararı olmadığı-
Başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhdesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla zilyetliği tespit davası açma hakkı tanınmış ise de, kamuya ait mera, yaylak, kışlak, genel harman yeri, orman, aktif dere yatağı niteliğindeki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacakları, bu taşınmazların zilyetlikle edinilemeyecekleri, bu nedenle de bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde meydana getirilen muhtesatlara hukuki değer verilemeyeceği gözönüne alındığında, dava konusu taşınmazın niteliğinin araştırılıp soruşturularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğunun kabul edileceği Dava konusu taşınmazın tesciline esas belgeler getirtilerek davaya konu muhtesatların üzerinde bulunduğu taşınmazın niteliği yöntemine uygun biçimde araştırılıp soruşturulmalı, mera veya aktif su yatağı olup olmadığı duraksama olmaksızın belirlenmesi, taşınmazın belirlenecek niteliğine göre davacının taşınmaz üzerindeki muhtesatlar yönünden dava hakkının bulunup bulunmadığı düşünülmesi, dava hakkının bulunduğu kabul edildiği takdirde; kamulaştırmaya ilişkin evraklar ve kroki de eklenerek, taşınmazın hangi kısmının kamulaştırmaya konu olduğunun belirlenmesi, fen bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve krokisindeki muhdesatlar, kamulaştırma krokisi ile çakıştırılarak, muhdesatların bulunduğu bölümün kamulaştırılıp kamulaştırılmadığının tespit edilmesi ve bu hususları gösterir rapor alınmasından sonra  tüm delillerin sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerektiği-