HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > - Dava Çeşitleri, Dava Şartları ve İlk İtirazlar > - Dava Şartları ve İlk İtirazlar > - Dava Şartları > Madde 114 - Dava şartları
Covid 19 salgını sonrası dünyada ve ülkemizde meydana gelen ekonomik durgunluk, üretim süreçlerindeki yavaşlama sonunda fiyatlarda meydana gelen ani, orantısız yükselişle birlikte paranın alım gücündeki değişiklikler ile taşınır ve taşınmaz değerlerinde oluşan büyük artışlar, 7343 sayılı Kanun ile mahcuz ya da merhun malların cebri satışında başlıca yöntem olan açık artırmanın elektronik ortama taşınması ile beraber muhammen değerin üzerinde sonuçlanan satışların artmış olması da dikkate alınarak, Dairemizce görüş değişikliğine gidilmek suretiyle, ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği görüşünün benimsendiği-
5510 sayılı Kanun’un 88. maddesi, 6183 sayılı Kanun’un 99. maddesine göre daha özel bir düzenleme olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 5510 sayılı Kanun’un 88. maddesinin 16. fıkrası uyarınca prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Kanun uyarınca yaptığı icra takipleri nedeniyle gerçekleştirilen taşınmaz ihalelerinin feshine ilişkin şikayetler hakkında da aynı maddenin 19. fıkrası hükmünün uygulanması gerekeceği, bu durumda uyuşmazlığın çözümünde, alacaklı birimin bulunduğu yer İş Mahkemesi görevli ve yetkili olduğundan, İcra Mahkemesince; dava şartları arasında yer alan mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine, 6100 sayılı Kanun'un 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesini müteakip 2 hafta içerisinde talepte bulunulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İş Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Temyiz başvurusu açısından temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeler kapsamında adli yardım talebi değerlendirildiğinde, yatırılması gereken temyiz harç ve giderlerinin yüklü bir miktar olmadığı da dikkate alındığında Kanun'da öngörülen koşulların oluşmadığı anlaşılmakla adli yardım talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Covid 19 salgını sonrası dünyada ve ülkemizde meydana gelen ekonomik durgunluk, üretim süreçlerindeki yavaşlama sonunda fiyatlarda meydana gelen ani, orantısız yükselişle birlikte paranın alım gücündeki değişiklikler ile taşınır ve taşınmaz değerlerinde oluşan büyük artışlar, 7343 sayılı Kanun ile mahcuz ya da merhun malların cebri satışında başlıca yöntem olan açık artırmanın elektronik ortama taşınması ile beraber muhammen değerin üzerinde sonuçlanan satışların artmış olması da dikkate alınarak, Yargıtay 12. HD'nce görüş değişikliğine gidilmek suretiyle, ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği görüşünün benimsendiği-
Bir kanun hükmü şerhi bir anlam yüklenecek kadar açık ve kesin değilse başka değişle hakim görüşünün hukuki dayanakları ve bilimsel görüşlere dayandırarak farklı bir bakış açısı getirmiş ve delillerin takdirinden elde ettiği kanaat ile uyuşmazlığı sonuçlandırmış ise artık burada hakimin sorumluğundan bahsedilemeyeceği-
Borçlu Belediye'nin ............. Defterdarlığındaki payları üzerine haciz konulmuş olup, 4706 sayılı Kanun'un 5. maddesine istinaden Hazine taşınmazlarının satışından elde edilen paralardan bu Kanuna istinaden belediyeye ayrılan payların haczinin mümkün olmadığı-
Şikayetçi borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, icra vekalet ücreti ve tahsil harcının maktu alınmasına yönelik talebin müdürlük kararı ile reddedildiğini ileri sürerek şikayet dilekçesinin sonuç kısmında müdürlük işleminin iptali ile icra vekalet ücreti ve tahsil harcının maktu olarak hesaplanmasına karar verilmesini talep ettiğinin, mahkemece anılan şikayet hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğinin anlaşıldığı, o halde, mahkemece, anılan şikayet sebebi hakkında daha önce olumlu veya olumsuz bir hüküm tesis edilmemesi sebebiyle önceki bozma ilâmı kapsamında yazılı şekilde karar verilmesi alacaklı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağından, HMK'nın 297/2 maddesi uyarınca borçlunun bu şikayeti hakkında bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklılardan ............'ın ........... tarihinde vefat ettiği anlaşılmış olup, buna rağmen mirasçılarından ......... ve ................ yargılamaya dahil edilmeksizin şikayetin incelenerek sonuçlandırılmasının doğru olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun şikayet tarihi itibariyle tapuda borçlu adına kayıtlı olmayan taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını isteme hakkının bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kısmen kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-