Arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olmasının davanın usulden reddini gerektirdiği- Davacı tarafından verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden arabulucuya başvurulduğu ve son tutanağın bir örneğinin görevli asliye ticaret mahkemesinde davanın açıldığı tarihten önce dosyaya sunulduğu anlaşılmakla, dosyaya sunulu bu tutanağın ilk dava açılmasından önce sunulması gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu-
Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan çelişkinin tek başına bozma sebebi oluşturduğu-
Çapa dayalı el atmanın önlenmesi istemine yönelik davada, çap ayakta durduğu sürece çapa dayalı olarak karar verilmesinin zorunlu bulunduğu- Tesis kadastrosu sonucunda oluşturulan paftanın zemin ile uyumlu olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığının tespit edilip varsa hataların giderilmesi amacıyla açılan davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu- Çapa dayalı el atmanın önlenmesi istemine yönelik davanın, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindeki davanın, konusu ve sebebinin aynı olmaması nedeniyle kesin hüküm teşkil etmeyeceği-
İhale sırasında şikayet eden vekilinin iddia ettiği gibi kargaşa oluştuğuna ve teklif vermesi muhtemel alıcıların dosyaya teklif veremediğine dair bir kanaatin oluşmadığı, dolayısıyla fesat iddiasının ispatlanamadığı- İİK'nun 134. maddesinin 5. fıkrasının 3. bendi uyarınca; icra mahkemesinin, işin esasına girerek talebin reddine karar verdiği durumlarda, ihalenin feshini talep edeni, feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum edeceği- Yasanın para cezasına ilişkin bu hükmünün emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan re’sen uygulanmasının gerekeceği- İlk Derece Mahkemesince, İİK’nun 134/2 maddesi ve dairemizin yerleşik içtihatlarına göre işin esasına girilerek şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesinin doğru olduğu- Mahkemece işin esasına girilerek şikayetin (ihalenin feshi talebinin) reddine karar verilmiş olduğundan -ihale bedeli, muhammen bedelin üstünde olsa dahi- şikayetçi borçlu aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerekeceği-
Mirasçılıktan çıkarma isteğine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Davacının davalı şirkete ortak olmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın iadesi talebi- Kesin hüküm ve hukuki yarar dava şartı olup mahkemelerce re’sen değerlendirilmesi gerektiği- 7194 sayılı Yasanın, dava şartlarından olan kesin hükmün ve hukuki yararın değerlendirilmesine engel bir düzenleme içermediği-
Veraset ve intikal vergi beyannamesinde murise ait olduğu bildirilen taşınmazların tapu kayıtlarının istenmesi ile mirasbırakanın terekesine ait olduğunun anlaşılması halinde, taşınmazlarda uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapılmak suretiyle mirasbırakanın ölüm tarihi ve payı esas alınarak değerlerinin belirlenmesi ve terekenin aktifinde değerlendirilmesi gerekeceği- Mirasçılar ......, ........ ve ............ tarafından yöntemine uygun açılmış bir dava olmadığına göre; eldeki davada, adı geçen mirasçıların taraf sıfatı bulunmamakta olup; dolayısıyla, mahkemece, usulü dairesinde taraf sıfatı kazanmayan kişiler lehinde hüküm kurulmasının yasal olmadığı-
Adi ortaklıkta takibin tüm ortaklar tarafından başlatılması gerektiği, iş ortaklığının pilot ortağın ve ortaklığı her konuda temsile tam yetkili şirktetin de tek başına takip açamayacağı-
Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması hususunun bir dava şartı olduğu- Dava şartı noksanlığının yargılamanın her aşamasında Mahkemelerce re’sen gözetileceği- Somut olayda; davacı şirket vekilinin davada vekalet ehliyetine sahip olup olmadığı araştırılmak suretiyle, dava şartının bulunup bulunmadığının tereddütsüz belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince; davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine ve yönetmelikteki hesaplama yöntemine uygun, davacıdaki travma sonrası stres bozukluğunun kalıcı olup olmadığı da değerlendirilmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli, içerisinde ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ile ortopedi ve travmatoloji uzmanının da bulunduğu heyetten denetime elverişli maluliyet raporu alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-