İcra takibine taraf olmayan, borç ilişkisinin dışındaki diğer alacaklıların; bahsi geçen hüküm uyarınca ve hukuki menfaatleri bulunduğundan, üçüncü kişinin alacağının esasına ilişkin itiraz niteliği taşıyan zamanaşımı nedenine dayalı olarak sıra cetveline itirazda bulunabilecekleri-
İhalenin feshi isteminin takibe konu ve satışı yapılan tüm taşınmazlara ilişkin olduğu, şikayetçi ipotek borçlusu ........ ... Ltd. Şti'nin ise bu taşınmazlardan yalnızca 204 parseldeki 1, 2, 3 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğu görüldüğünden, şikayetçi ipotek borçlusunun yalnızca bu taşınmazlar yönünden iş bu şikayette aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekeceği- İstemin İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca şikayetçinin aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddi halinde işin esasına girilmemiş olacağından, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca şikayetçi ipotek borçlusu aleyhine para cezasına hükmedilmesi isabetsiz ise de; anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İlk Derece Mahkemesince gerekçede davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar vermek gerektiği belirtilmesine rağmen hüküm kısmında davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasında çelişki meydana getirdiği- 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmaması halinde davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK'nın 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği, ne var ki, mahkemece geçerli istihkak iddiası olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davalı 3. kişinin istihkak iddiasının aktif husumet yokluğundan reddine şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı, kaldı ki, dava konusu 11.10.2021 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ..........'ın üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, ancak, davalı üçüncü kişi vekili tarafından hacizden itibaren İİK’nın 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde 14.10.2021 tarihinde istihkak iddiasını içerir dilekçe sunulduğunun görüldüğü, hal böyle olunca, 3. şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunduğundan işin esasına girerek karar verilmesi gerekeceği-
Temyiz inceleme tarihi itibariyle şikayete konu Damga Vergisi ve Katma Değer Vergisi’nin tahsil edildiği noktasında tartışmanın bulunmadığı, bu bağlamda verginin iadesinin muhatabının vergi dairesi olduğu, o halde mahkemece yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Duruşmanın gün ve saatinin davacı vekili olarak duruşmada hazır bulunan avukata yöntemine uygun biçimde tebliğ edildiğinden sonraki duruşmada HMK m. 150/1 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesinde ve açılmamış sayılmasına hükmolunmasında isabetsizlik görülmediği- Avukatın süreli vekâletnamesinin bitiminden sonra duruşmalara katılmamasının sonucu değiştirmeyeceği-
6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinin ikinci fıkrasında arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği, kanun koyucunun bu maddede açık düzenleme yaparak dava şartının tamamlanabilir nitelikte olmadığı konusunda iradesini net olarak ortaya koyduğu, davalı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Şikayetin dava niteliği bulunmadığından şikayet dilekçesinde ilgililerin yanlış gösterilmesinin veya hiç gösterilmemesinin, yapılan şikayetin husumet yokluğu sebebi ile reddini gerektirmeyeceği, bunun yargılama aşamasında mahkemece re'sen tamamlattırılmasının mümkün olduğu, o halde mahkemece; taraf teşkili sağlanarak şikayetin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, husumet sebebi ile şikayetin reddinin isabetsiz olduğu-
Somut olayda genel haciz yolu ile ilâmsız icra takibinde alacaklı takip talebinde borçlu olarak gösterilen adi ortaklık yanında davalı ...'in ismi de belirtilmiş olup diğer ortak olan ... ...'den de "ortağı" ifadesiyle bahsedildiği; davalı ... ... de her iki ödeme emrinin tebliğine itiraz ederek husumetin kendisine yöneltildiğini kabul ettiğinden tirazın iptali davasında da adi ortaklığın tüm ortaklarının yargılamaya katılımları sağlandığına göre husumetin adi ortaklığın her iki ortağına da yöneltildiği kabul edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Söz konusu takip dosyalarıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığının, alacaklının aşamalardaki beyanları gereğince takip dosyasına konu alacağın aynı borç ilişkisinden kaynaklandığının anlaşıldığı, her ne kadar ilgili kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, somut uyuşmazlıkta, öncelikle ipotek senedine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçildiğinden, alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapamayacağı, aksi halde aynı alacak için aynı borçluya karşı derdest bir icra takibi var iken mükerrer olarak ikinci bir takibin yapılmasının söz konusu olacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabi olduğu, o halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlular yönünden derdestlik nedeniyle yani tercih hakkının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yönünden kullanılması sebebiyle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Anlaşmalı boşanma dosyasına sunulan protokol gereğince tarafların; davaya konu taşınmazın davalıya, aracın davacıya devredileceği hususunda anlaştıkları, davacının taşınmazdan kaynaklı katkı payı ve değer artış payı alacağının reddine karar vermek gerektiği-