Alacaklı tarafından borçlu ...... Isimli Gemi Donatanı ............... S.A.'ya izafeten .............. Gemi Acenteliği ve Taşımacılık Ltd. Şti. aleyhinde taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip (ör 8) başlatıldığı, burada borçlunun sadece Gemi Donatanı ................. Sa olduğu, acente ............ Gemi Acenteliği ve Taşımacılık Ltd. Şti.'nin borçtan herhangi bir sorumluluğunun olmadığı, sadece TTK'nın 105. maddesi gereğince donatanı takip ve davada aracılık yaptığı işler ile sınırlı olarak temsil ettiği, takip dosyasında bulunan ............. tarihli vekaletnamede de vekil edenin ............. Gemi Acenteliği ve Taşımacılık Ltd. Şti. olduğu, asıl borçlu ................ SA tarafından verilmiş bir vekaletnamenin olmadığı gibi, icra müdürlüğünün borçlu ya da vekili aleyhine herhangi bir işlem yapmadığı, icra müdürlüğü kararının tespit niteliğinde olduğu, bu nedenle şikayetçinin tespit niteliğinde olan karara karşı şikayet yoluna başvurmasında hukuki yararının olmadığı-
Temyiz yoluna başvuran haciz alacaklısı olup üçüncü kişi konumundaki SGK'nun ihalenin feshi şikayetinde şikayet olunan olarak gösterilmesinin ve ihalenin feshi kararı ile birlikte aleyhine yargılama giderlerine yükletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- İlk Derece Mahkemesince dosyada davalı olarak işlem gören SGK'nın harçtan muaf olduğu gözden kaçırılarak, davalı SGK'ya harç yükletilmesinin hatalı olduğu-
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre ihale bedelinin en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği, somut olayda şikayet eden borçlunun kıymet takdirine yönelik bir iddiası bulunmadığı da gözetildiğinde muhammen bedeli 400.000,00 TL olan taşınmaz 498.000,00 TL’ye satıldığından zarar unsuru gerçekleşmemiş olup şikayetçinin ödeme emri ve satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesine dayalı olarak ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İtirazın iptali ilamında taraf olarak yer almayan kat maliklerinin borçlu olarak takibe dahil edilerek taraflarına icra emri gönderilmesinin yerinde olmadığı-
Takip talebinin 2 nolu bendinde borçlu olarak şirket ismi yazıldığı, 5 nolu bendinde ise ipotekli taşınmaz maliki olarak ....... ve ........ yazıldığı, takip talebinin 2 nolu bendinde .......... isminin yazılmamış olması ............ hakkında usulüne uygun olarak takip başlatılmadığı sonucunu doğurmayacağı- İİK'nın 134/8. maddesinde "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesinin yer aldığı, Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği, ilk derece mahkemesi gerekçesine ve şikayete konu ihalede re'sen dikkate alınması gereken kamu düzenine aykırı bir husus bulunmamasına göre ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
Usülsüz tebligata ilişkin icra mahkemesi kararı -istinaf aşamasında olsa da- icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi gerekmediği gibi kesinleşmesinin bekletici mesele de yapılamayacağı- Derdestlik itirazının geçerli olabilmesi için dava /şikayet konularının aynı olması gerektiği- Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takibin kesinleşmediği ve bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığı- İcra hukuk mahkemesince verilen tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devam edeceğine yönelik hüküm kurulmadığından hükümle birlikte tedbir kararının da sona erdiği-
Davacı borçlu vekili tarafından 07.02.2020 tarihinde bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine mahkemece 20.10.2020 ek rapor alındığı ve davacının itirazları doğrultusunda raporda taşınmazın değeri artmakla, icra müdürlüğü keşif tarihi itibariyle 517.000,00 TL, mahkeme keşif tarihi itibariyle 618.000,00 TL olarak tespit edildiği, söz konusu ek rapor davacı vekiline 25.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı borçlu tarafından HMK 281 maddesi uyarınca yasal süresi içerisinde ek bilirkişi raporuna itiraz edilmediğinden davalı alacaklı lehine usulü müktesep hak olarak raporun kesinleştiğinin anlaşıldığı, ............. .İcra Hukuk Mahkemesinin ............. sayılı dosyasında yapılan yargılamada ek rapora itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayan davacının, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği, Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin, muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, anılan taşınmaza ilişkin davada hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediği-
Şikayet tarihi itibarı ile hacze konu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığından ve şikayetçi takibin borçlusu olmadığından, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizliğin olmadığı-
Şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya ............... tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiğinin, borçlunun .............. tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediğinin anlaşıldığı, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu- Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere, sadece borçlu malike ait olduğundan, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, taşınmaz maliki olmayan borçlunun eşi davacının meskeniyet şikayetinde aktif husumetinin bulunmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu gibi, banka ve kredi veren kuruluş olmayan alacaklının limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması ve borçluya icra emri gönderilmesi mümkün olmadığı gibi gerek resmi senet gerekse takipte dayanılan hesap kat ihtarnamesi ve cevap dilekçesi içeriğinden aynı taşınmazda aynı alacağın teminatı olarak tesis edildiği anlaşılan ipotekler için tek bir takip yapılması gerekeceğinden şikayetin bu gerekçeyle kısmen kabulü ile şikayetçi borçlu yönünden icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi gerekeceği- Takipte yer alan ........ ada ....... no'lu parseldeki ipotek nedeniyle icra emrinde dava dışı taşınmaz malikleri ....., ........ ve ............. gösterilmek suretiyle takip başlatılmış olup, borçlunun bu taşınmazlar yönünden malik sıfatı ve dolayısıyla aktif husumet ehliyeti bulunmadığı halde bu ipotek yönüyle başlatılan takibin şikayetçi borçlu yönünden iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-