Borçlunun itiraz dilekçesinde birikmiş faize ve takip tarihinde uygulanması gerekli faiz oranına itiraz ettiği, takip dayanağı ilamda, asıl alacağa iş akdinin fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizinin uygulanmasına karar verildiği, birikmiş faizin iş akdinin fesih tarihinden takip tarihine kadar Merkez Bankasından alınan yazıda belirlenen birer yıllık zaman dilimleri için en yüksek mevduat faiz oranlarına göre hesaplanması ve takip tarihinden itibaren de o tarihte uygulanması gereken en yüksek mevduat faiz oranının tesbiti gerekirken, bilirkişi incelemesi yapılmasına rağmen, bu rapor değerlendirilmeden ve Yargıtay denetimine açık olmayacak şekilde karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
Bir yıllık hak düşürücü süreden sonra «itirazın iptali davası» olarak açılmış olan davanın ıslah istemi olmaksızın salt dava ekonomisi kurallarına dayanılarak «alacak davası» olarak görülemeyeceği–
Borçlunun kira parasını ipoteğin paraya çevrilmesi konulu takip dosyasına yatırması yasaya uygun olup, adı geçeni kira borcundan kurtaracağı, kaldı ki, borçlunun temerrüt oluşmadan kira parasını icra müdürlüğünün talimatı ile rehinli takiple ilgili dosyaya yatırdığı, dar yetkili mercide itirazın kira parasının kendisinden ne sebeple istenemeyeceğini, aynı kanunun 150/b maddesine göre kanıtladığı, bu nedenlerle itirazın kaldırılması ve tahliye isteklerinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde, kiralanan dükkanın “boş ve temiz durumda” teslim edildiğinin belirtilmesine göre bunun aksinin ancak yazılı yasal delillerle ispatlanabileceği, bu sebeple, davalıların ödemezlik def’inin kabul edilmemesi ve mecurun temerrüt sebebiyle tahliyesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddinin isabetsiz olacağı-
Çekin ilk ve son cirantasına karşı aradaki ciranta tarafından yapılan takipte son cirantanın, takip alacaklısından önce de ciranta olduğundan müracaat borçlularından sayılmasının gerekeceği-
Alacaklının ödeme süresi olan 30 gün geçmeden merciden tahliye istemesi yasal olmadığından tahliyeye ilişkin isteminin reddine yönelik temyiz itirazı yerinde değilse de, itirazın kaldırılmasına ilişkin istemi yönünden gerekli incelemenin yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken aynı nedenle itirazın kaldırılması isteminin de reddinin isabetsiz olacağı-
Satışa esas alınan ve kesinleşen kıymet takdiri 5.10.1994 tarihinde yapıldığı halde ilk satış gününün aradan iki yıl geçtikten sonra 7.10.1996 olarak belirlendiği ve birinci satışta alıcı çıkmaması üzerine taşınmazın ikinci satış gününe ihale edildiği, İİK.nun 128/2. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıç tarihinin kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu, icra müdürlüğünce kıymet takdiri tarihinden itibaren iki yıl geçtiği hususu re`sen nazara alınarak yeniden kıymet takdiri yapılıp satışın gerçekleştirilmesinin gerekeceği-
Borçlu (alacaklı) vekilinin icra dosyasında vekaletnamesi bulunması halinde, aynı merci (icra mahkemesi) dosyasına da vekaletname ibrazına gerek bulunmadığı–
Vekilin icra dosyasında vekaletnamesi varsa merci dosyasına da vekaletname ibrazı için kesin mehil verilmesinin hükmünün olmayacağı-
İstihkak davasına ilişkin uyuşmazlıklara, genel hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılmasının gerekeceği-