Tahliye talebi olmadan başlatılan takip nedeniyle düzenlenen ödeme emri yasal içerikli olmayacağından tahliyeye karar verilemeyeceği-
Takibe konu kira sözleşmesinde TBK.nun 583.maddesinde belirtilen şekil şartına uyulmadığından kefalet sözleşmesinin geçersiz olması gerekeceği-
İİK.nun 269/1.maddesinin göndermesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde yer alan yasal ödeme süresi olan otuz günlük süre dolmadan icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağı-
Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca kira sözleşmesindeki imzasına ve alacağın miktarına karşı çıkmadığına göre, kira ilişkisi ve takip konusu miktar kesinleşmiş olup, bu durumda alacaklı davacının itiraz üzerine icra takibinde dayandığı kira sözleşmesine istinaden itirazın kaldırılması gerekeceği-
Davacı alacaklı İİK.nun 269/1.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken Borçlar Kanununun 260.maddesindeki 30 günlük sürenin dolmasını beklemeden icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş olup, bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, sürelerin işlemeyeceği, borçlunun haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin, yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili olmaması gerekeceği-
İİK.nun 269.maddesinde ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine, borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmesi üzerine yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciiden tahliye isteyebileceği-
Birden fazla fazla kiracı olması halinde tahliye istemi bölünemeyeceğinden, davanın da tüm kiracılara karşı açılmasının zorunlu olduğu-
Ödeme emrinde 30 ve 7 günlük sürelerin gösterilmemesi alacaklının alacak talebinde bulunmasına engel teşkil etmeyeceği, bu sürelerin tahliye ve temerrüt yönünden önem arzedeceği-
Tahliye taahhüdü nedeniyle yapılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde, HMK.daki hükümlerin açıkça bir yollama yapmadıkça İİK.da uygulanmayacağından yargılamanın duruşma açılmak suretiyle yapılması gerekeceği-