İİK.269/1 ve Türk Borçlar Kanunu'nun 315. Maddesi hükümlerine uygun olarak düzenlenmeyen ödeme emri ile tahliye talebinde bulunulamayacağı-
İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklının, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekeceği-
. İ.İ.K’nun 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği-
Malikin iktisap ihtarı göndermeden tahliye isteyemeyeceği, ancak mülkiyet hakkına dayanarak kira alacağı talep edebileceği-
Kira ilişkisi kesinleşirse, davacı alacaklıdan kira ilişkisini ispat etmesi beklenemeyeceği-
İİK.nun 269/1.maddesinin göndermesi ile Borçlar Kanunu'nun 260.maddesinde (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315) yer alan yasal ödeme süresi olan otuz günlük süre dolmadan icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağı-
İtirazın kaldırılması isteminde, davacı alacaklının kendi payı oranında alacak isteminde bulunmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Hukukun cevaz verdiği “ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz vb gibi” veya İİK.nun 17-18 maddelerinde öngörülen şikayet davalarında olduğu gibi Kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanıdığı hallerde dosya üzerinden karar verilebileceği-
İİK.nun 269/1.maddesinin göndermesi ile Borçlar Kanunu'nun 260.maddesinde (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315) yer alan yasal ödeme süresi olan otuz günlük süre dolmadan tahliye isteminde bulunulamayacağı-