HMK'nun 26. maddesinde, mahkemenin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hükme bağlandığından Mahkemece davacının, itirazın kaldırılması talebi dışına çıkılarak, tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı alacaklının, 01/10/2014 başlangıç tarihli, sözlü kira sözleşmesine dayanarak 05/06/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 5.500,00 TL kira ve 334,97 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep ettiği, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesinde “Ben bu borca itiraz ediyorum. Benim böyle bir borcum yoktur. Kiraya itiraz ediyorum. Faize itiraz ediyorum.” demekle borca itiraz ettiği, davalı borçlu açıkça sözlü kira sözleşmesine karşı çıkmadığına ve takip konusu alacağı ödediğine dair ödeme belgesi getirmediğine göre davacı alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira miktarını ispat yükünün davacı alacaklıda, kira bedelinin ödendiğini ispat yükü davalı kiracıda olduğu, davalı borçlu kira miktarına açıkça itiraz etmiş ve buna ilişkin yazılı belge ibraz ettiği, ibraz edilen yazılı kira sözleşmesinde yer alan kira artış hükmü muayyen nitelikte olmadığından kira miktarının belirlenmesinde esas alınması mümkün olmadığı, davacı alacaklı aylık kira miktarını aynı nitelikte yazılı belge ile kanıtlayamadığına göre, davalı kiracının belirttiği aylık kira miktarı kabul edilmesi gerektiği, ayrıca kira sözleşmesinde kira bedellerinin yıl sonunda, peşin ödeneceği kararlaştırıldığına göre takip tarihi itibariyle henüz muaccel olmayan 2015 yılı Ocak, Şubat, Mart aylarına ait kira alacaklarının talep edilmesinin mümkün olmadığı, buna göre, takip tarihi itibariyle muaccel hale gelen 2014 yılı Eylül, Ekim, K., Aralık aylarına ait aylık 50,00 TL den toplam 200,00 TL kira alacağı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde itirazın tümden kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira borçlarının ödenmemesi sebebiyle, davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz olmaması ve takibe konu kira paralarının yasal süre içerisinde ödenmemesinden kaynaklı tahliye istemine ilişkin davada; ödeme davalı tarafından belgelendirilmediğinden Mahkemece, davanın açılmasına sebebiyet veren davalının haksız olduğunun kabulü ile tüm yapılacak giderlerden sorumlu tutulması ve davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince davacılar yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemi-
Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkin olup, kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesi gerektiği-
Takip talebinde “tahliye” istemine yer verilmiş olmasına rağmen, 30 günlük ödeme süresi dolmadan icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulduğundan davacı vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazları yerinde olmadığı-
Alacaklı (kiralayan) tarafından borçlular (kiracılar) hakkında yazılı kira sözleşmesine dayanılarak ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla icra takibi başlatılması üzerine borçlular tarafından süresi içinde yapılan itiraz ile takibin durduğu, alacaklının icra mahkemesinde itirazın kaldırılması davası açmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı HMK'nun 4/a maddesi hatalı yorumlanarak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesi ekli ve duruşma gününü belirtir meşruhatlı davetiye, 08 Eylül 2015 tarihinde Tebligat Yasası’nın 21. maddesine göre “Soğanlı Mahallesi Muhtarına bırakıldı, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldı, imza vermekten imtina eden D.5 komşusuna haber verildi” şerhiyle Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddeye göre tebliğ edildiği, davalı borçlu adına çıkarılan tebligatta beyanı alınan ve haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmadığı, tebliğ tutunağında “komşu imzadan imtina etmiştir” şeklinde şerh mevcut ise de, bu şerh yapılan tebligatı usulüne uygun hale getirmeyip, davalıya yapılan tebligatın geçersiz olduğu, bu durumda, HMK’nun hukuki dinlenilme hakkını düzenleyen 27. maddesi gereğince Mahkemece davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan ve taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi için kararın bozulması gerektiği-
Davacı alacaklının, 01/05/1997 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesine dayanarak, 28/07/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2.685,89 EURO kira alacağının tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya 05/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu süresinde verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, borçluya tebliğ edilen ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verildiği, davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK.'nun 269/1.maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenmeden 14/08/2015 tarihinde açıldığı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamayacağından, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesinin hatalı olduğu-