Kira sözleşmesi ve yan giderlere ait ödeme belgelerinin ödeme emri ile birlikte davalı borçlulara tebliğ edilmemesinin icra takibine engel teşkil etmeyeceği, dava konusu kira alacağı ile yan giderlerinin rücuen tahsili istemi hakkında işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Otuz günlük ödeme süresi verilmeyen ödeme emrine dayalı olarak açılan davada temerrüt koşullarının gerçekleşmediği, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılacağı-
Başlatılan takip sonucu gönderilen ihtarlı ödeme emrindeki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün olmamakla birlikte, ihtarın tüm mirasçılar tarafından gönderilmediğinden hukuki sonuç da doğurmayacağı, hukuki sonuç doğurmayan ihtarlı ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemeyeceği-
Davanın dayanağının İİK 269/c maddesine dayalı itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin olduğu, durum böyle olduğu halde, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi ile birlikte, itirazın kaldırılması istemi yönünden bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
İİK.nun 269.maddesinin göndermesi yoluyla uygulanması gereken 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 315/2. maddesinde öngörülen 30 günlük ödeme süresi dolmadan ve henüz temerrüt gerçekleşmeden tahliye istenemeyeceği-
İ.İ.K.'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlunun itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılacağı, İİK.'nun 63. maddesine göre de davalı borçlunun itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği, genişletemeyeceği, davalı borçlu itirazında kiracılık ilişkisini inkar etmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulünün zorunlu olduğu-
Borca itiraz eden davalının takibe konu kira bedellerinin ödendiğini İİK.nun 269/c maddesinde sayılan belgelerle ispatla yükümlü olduğu, bu durumda mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, alacağın varlığının davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı alacaklı tarafından dava dilekçesinde İİK. 269/b maddesi gereğince itirazın kaldırılması istenilmeden, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece icra dosyasındaki itirazın süresinde olup olmadığı hususu üzerinde durulmadan, süresinde olmayan bir itirazın varlığı halinde kesinleşen takibe göre sadece kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar kira sözleşmesine konu kiralananın adresi ile dava dilekçesinde tahliyesi istenilen adres farklı ise de, mahkemece davacının temyiz dilekçesi doğrultusunda kiralananın adresi ile dava dilekçesinde tahliyesi istenilen adresin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-