Borçlu kiracıya ödeme emri tebliğ edilmediğinden, itiraz ve ödeme sürelerinin işlemeye başlamayacağı, borçlunun takibi haricen öğrenip icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmadığından davacının, davalı yönünden itirazın kaldırılması ve tahliye isteğinde bulunamayacağı, bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Vekaletnamelerin içeriğine göre, kiralayanın davacı olduğu, kira sözleşmesinin de, davacı tarafından yetkilendirilen kişi tarafından, davacıya temsilen imzalandığının ve davacı kiralayan vekili tarafından takibin yapılmasında ve tahliye davasının açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığının kabulü gerektiği-
Davalı borçlu itirazında, açıkça kira akdine karşı çıkmadığına ve halefiyet ilkesi gereğince taşınmazı iktisap eden yeni malik kiraya verenin sahip olduğu tüm haklara sahip olduğuna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmeyeceği, bu nedenle mahkemece dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı getirtilerek davacı alacaklının aktif husumetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken alacaklının yeni malik olması hususunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tahliye tarihinden sonraki dönem kira alacağının varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ve bu nedenle reddedilen miktar yönünden ortada likit bir alacağın varlığından söz edilemeyeceğinden, reddine karar verilen kısım için davalı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesinin doğru olmadığı- İcra Mahkemelerinde davalı kiracının ancak tahliye tarihine kadar olan kira parası ödemesi ile sorumlu tutulabileceği, tahliye tarihinden sonraki alacak tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde tahliye sonrasına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davalı tarafın itiraz dilekçesinde açıkça kabul ettiği kısım dışında kalan ve itiraza uğrayan bakiye kısım üzerinden ödendiği kabul edilen 1.300,00 TL ile takip tarihi itibariyle muaccel olmadığı anlaşılan 2015 yılı Haziran ayı kira bedeli düşülerek bakiye kısım üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emrinin, TBK.nun 315.maddesinde yazılı ihtar yerine geçeceği, Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde konut ve çatılı işyeri kiralarında temerrüt ihtarında verilecek sürenin 30 gün olarak öngörüldüğü, davaya dayanak yapılan icra dosyasında, İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen örnek 13 nolu ödeme emrinde 7 günlük ödeme süresi verildiğinin görüldüğü, davaya dayanak yapılan icra dosyasında İİK'nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken, daha az ödeme süreli ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlunun temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceği, bu nedenle tahliye isteminin reddine karar vermek gerekeceği-
Takip talebinde tahliye istemi bulunmadığı halde icra dairesince borçluya örnek 13 ödeme emri düzenlenerek gönderilmesinin alacaklıya tahliye yönünden bir hak sağlamayacağı, zira icra müdürlüğü takip talebiyle bağlı olup talebin dışına çıkılarak tahliye istemi bulunmadığı halde ihtarlı ödeme emri düzenlenmesinin tahliye açısından hukuki sonuç doğurmayacağı, hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemeyeceği, davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunmasının zorunlu olduğu, mahkemece bu husus kendiliğinden gözetilerek tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
HMK'nun 26. maddesinde, mahkemenin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hükme bağlandığından Mahkemece davacının, itirazın kaldırılması talebi dışına çıkılarak, tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Alt kiracı, asıl kiracıya tabi olduğundan, kiralayan ile kiracısı davacı arasındaki kira ilişkisi herhangi bir nedenle sona erdiğinde, alt kiracı olan davalıların da kiracılığı son bulacağından, Mahkemece kira ilişkisinin son bulduğu 15.07.2013 tarihinden sonraki kullanım bedellerinin icra takiplerine konu edildiği ve tahsilinin istendiği gözönünde bulundurularak, davacının kira alacağı için takip yapmakta haksız olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davaya dayanak yapılan icra dosyasında, İİK nun 269/1. maddesi yollaması ile uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde yer alan yasal otuz günlük ödeme süresinin verilmesi öngörüldüğü halde, ödeme emrinde itiraz ve ödeme sürelerinin belirtilmediğinden yasal koşulları içermeyen ödeme emri hukuki sonuç doğurmayacağından bu ödeme emrine bağlı olarak tahliye kararı verilemeyeceği-