Davaya dayanak yapılan ve ödenmediği iddia olunan kira bedellerinin tahsili amacıyla, davalı hakkında başlatılan .... İcra Dairesi’ne ait 2015/... sayılı icra takip dosyasında, İcra Müdürlüğü’nce düzenlenen ödeme emrinde yasal ödeme süresi olan otuz günlük süre yerine, borçluya yedi günlük bir ödeme süresi verildiği, oysa, İcra İflas Kanunu’nun 269. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu’nun 315. maddesinde yer alan otuz günlük yasal sürenin, ödeme emrinde gösterilmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle otuz günlük ödeme süresi bulunmayan ödeme emri temerrüde esas alınamayacağından buna dayanılarak tahliye kararı verilemeyeceği-
Sözleşmedeki imza, İİK.nun 269. maddesi uyarınca borçlu tarafından açıkça reddedilmediğinden kira sözleşmenin kabul edilmiş sayılacağı-
Davalı borçlu itirazında, kira ilişkisine itiraz etmemiş, aksine alacaklı ile aralarında kira ilişkisi bulunduğunu ve aylık kira bedelinin ... TL olduğunu kabul etmiş olduğundan, davalı borçlunun (kira sözleşmesi ve teknik şartnameye göre yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünün kiraya verenlere ait olduğu, bu yükümlülüğün kiraya verenlerin kusuru ile yerine getirilememesi nedeni ile müvekkili şirketin kira borcu doğmadığı bu şekildeki itirazının akde değil, borca itiraz niteliğinde olduğu- Borçlunun, itirazında sözleşmeyi ve sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılacağı- Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi kesinleşmiş olacağı ve uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durum bulunmadığından, alacaklı davacının, itiraz üzerine davalı ile aralarındaki kira ilişkisine istinaden itirazın kaldırılmasını istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığı-
Ödeme emri ile verilen yasal otuz günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağı-
Davalının icra takibine konu söz konusu aylara ilişkin kira bedellerini 30 günlük yasal sürede ödeme yeri olan banka hesabına ödediği anlaşıldığından, temerrüt olgusunun gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği- Asıl kira borcunun ferilerinin (faiz ve icra masrafları tutarı) yatırılmamasının temerrüde esas alınamayacağı-. Davalı borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine 30 günlük yasal ödeme süresi içerisinde kira borcunu ödediğinden temerrüt olgusunun gerçekleşmemiş olduğu-
Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemişse de, tahliye istemli davada dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya usule uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı savunma yapmamış olduğundan, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekeceği- Bu tarih itibariyle, borçlu, tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından, yapılan tebligatın kesinleşmiş olduğu- İcra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı- Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunmadığından borçlunun temerrüdünün gerçekleşmiş olduğu ve mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesi ve yan giderlere ait ödeme belgelerinin ödeme emri ile birlikte davalı borçlulara tebliğ edilmemesinin icra takibine engel teşkil etmeyeceği, dava konusu kira alacağı ile yan giderlerinin rücuen tahsili istemi hakkında işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Otuz günlük ödeme süresi verilmeyen ödeme emrine dayalı olarak açılan davada temerrüt koşullarının gerçekleşmediği, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılacağı-
Başlatılan takip sonucu gönderilen ihtarlı ödeme emrindeki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün olmamakla birlikte, ihtarın tüm mirasçılar tarafından gönderilmediğinden hukuki sonuç da doğurmayacağı, hukuki sonuç doğurmayan ihtarlı ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemeyeceği-