Davalının tahliyeye ilişkin temyiz istemine gelince; taraflar arasında düzenlenen 01.06.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, ödeme emri kiracıya 26.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, Haziran ayı asıl kira bedeli 30 günlük ödeme süresi dolmadan 27.07.2015 tarihinde ödendiği, bu durumda temerrüt gerçekleşmediğinden tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye isteğinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Örnek 13 no'lu ödeme emrinin borçluya 09.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan 21.08.2015 günü haberdar olduğunu beyan ederek tebligat usulsüzlüğü şikayetini ileri sürdüğüne ve usulsüz tebligat şikayetini inceleme görevi icra mahkemesine ait olduğuna göre, mahkemece söz konusu şikayetin esasının incelenmesi zorunlu iken, bu konuda bir değerlendirme yapılmamasının doğru olmadığı- Borçlu dilekçesinde gecikmiş itirazının kabulü ile takibin iptalini talep etmiş olup, aynı dilekçede tebligatın usulsüzlüğünü de iddia etmiş olmasına göre, mahkemece, İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın koşullarının mevcut olup olmadığı değerlendirilerek ve İİK'nun 269/2. maddesi de gözetilerek bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından 30 günlük ödeme süresi dolmadan genel mahkemeden tahliye isteminde bulunulduğundan tahliye isteminin reddi gerektiği-
İ.İ.K.'nun 269/a maddesinde; borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine İcra Mahkemesi'nce tahliyeye karar verileceğinin düzenlendiği, anılan düzenleme gereğince açılan davada İİK'nun 269/1 yollamasıyla TBK'nun 315. maddesi uyarınca takip talebinde verilen, yasal 30 günlük süreden sonra yapılan ödemenin temerrüdün oluşmasını engellemeyeceği-
Davalı tarafından ibraz edilen düşük bedelli kira sözleşmesinin "resmi dairelere ibrazı için" düzenlendiği anlaşıldığından hükme esas olarak bu sözleşmenin alınması gerektiği-
Davalının itirazında; takibe dayanak yazılı kira sözleşmesinin varlığına, sözleşmedeki imzasına itiraz etmediğine göre akti kabul etmiş sayılacağı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmeyeceği-
Toplanan delillere ve yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden dava açıldığının anlaşılmasına göre temyiz eden davacı tarafın tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının yerinde olmadığı- Mahkemece kira bedellerinin ödendiği banka hesap özeti dosya arasına alınmış olup, buna göre; getirtilen banka hesap özeti üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak sureti ile, takibe konu aylar kira bedellerinin eksiksiz ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre İİK.’nun 269/2 maddesi gereğince kira ilişkisi kesinleşmiş olup, uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durumun bulunmadığı, davalı borçlunun kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK.’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumunda olduğu, bu durumda mahkemece işin esasının incelenerek esas hakkında bir karar vermek gerekeceği-
Ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, İİK.nun 269. maddesindeki sürelerin işlemeyeceği, borçlunun haricen takibi öğrenip icra dairesine itiraz etmesinin, yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmayacağı- Davalı borçlunun kira borcunu ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle İİK.nun 269/b maddesine göre itirazın kaldırılması isteminin kabulü yerinde ise de; kira sözleşmelerinde belirlenen aylık kira paralarının kiralayana ödenmesinde kiracılar arasında müteselsil sorumluluk kabul edilmediğinden, kiracıların kira paralarından payları oranında eşit olarak sorumlu sayılacağı- Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesinin gerekeceği-
Davacının, ödenmediğini iddia ettiği kira bedellerinin tahsili amacıyla davalı hakkında haciz ve tahliye istekli icra takibi başlatmış olup, davacının İcra Mahkemesinden tahliye isteyebilmesi için ödeme süresinin sona ermesini beklemesi gerekeceği, yasal ödeme süresi dolmadan ve böylece borçlunun temerrüdü gerçekleşmeden, davacının icra mahkemesinden tahliye isteyemeyeceği-