Kiralanmış taşınmazın tahliyesi hakkındaki davada, taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından, tahliyeye ilişkin ilamın da kesinleşmeden takip konusu yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı–
Bir takip dosyasında borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri icra mahkemesince iptâl edilmediği sürece, ikinci kez ödeme emri çıkartılamayacağı
“Kiracı-borçlunun alacaklının taraf ehliyeti bulunmadığına değinen” iddiasının, “borca itiraz” niteliğinde olup, icra dairesine bildirilmesi gerekeceği; bu nedenle borçlunun bu konudaki icra mahkemesine yaptığı başvurunun “şikayet” olarak kabul edilip, “takibin iptaline” karar verilemeyeceği-
Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca, kendisine yapılacak icra takibinde avukat tutmak üzere kat malikleri kurulunca yetki verilmiş olan yöneticinin, (örnek: 13 sayılı ödeme emrine dayalı) takip yapıp tahliye davası açmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Ödeme emrinde itiraz süresinin otuz gün, ödeme süresinin ise yedi gün olduğu belirtildiğinden, İİK.'nun 269/1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken yasal otuz günlük ödeme süresi tanınmadığından temerrütün oluştuğundan bahsedilemeyeceği-
Kira alacağına dayalı takiplerde “takip talebi” nde ve “ödeme emri” nde hangi aylar için takip yapıldığı hususunun belirtilmesi gerekmediği (Bu hususun takip talebi ve ödeme emrinin geçerlilik koşulu bulunmadığı); gerektiğinde icra mahkemesince bu hususun alacaklı-kiralayana açıklattırılabileceği-
Ölümle vekalet ilişkisi sona ereceğinden, ölü kiralayan adına vekili tarafından yapılan takibin geçerli olmayacağı
Taşınmazın birden fazla kişi tarafından kiraya verilmiş olması halinde, kiralayanlardan her birinin kendi payı oranında kiracıdan kira alacağını talep edebileceği-
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin alacaklısına şahsi hak sağlayıp, mülkiyet hakkını devreden bir sözleşme olmadığından davacının 'yeni malik' sıfatını kazanamayacağı
Müşterek mülkiyete konu kiralananın (taşınmazın) tahliyesinin ancak pay ve paydaş çoğunluğuna sahip paydaşlar tarafından istenebileceği