Takip talebinde açıkca "tahliye" istenmemiş olması halinde, borçluya "örnek: 13" ihtarlı ödeme emri gönderilemeyeceği-
Davalının takibe dayanak yapılan kira sözleşmesindeki imzayı açık ve kesin olarak inkar etmediğinden İİK.'nun 269/2. maddesi uyarınca sözleşmeyi kabul etmiş sayılacağı, ödeme emrinde belirtilen kira miktarına da karşı çıkmadığından bu miktar borcu ödediğini kanıtlaması gerekeceği-
Kural olarak, tahliye isteminin, tahliyeye hak kazanıldığı tarihten itibaren ‘makul süre’ kapsamında kalan bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekeceği, bu süreden sonra yapılan tahliye isteminin –taraflar arasındaki kira akdinin yenilendiği veya devam ettiği kabul edilerek– yerine getirilemeyeceği-
‘Takip talebi’ne uygun olarak düzenlenmeyen ödeme emrinin süresiz şikayet yolu ile iptali gerekeceği–
İhtarlı ödeme emrinde "itiraz ve ödeme süreleri"nin gösterilmemiş olması halinde, ödeme emrinin hukuki sonuç doğurmayacağı ve bu hususun icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetileceği, bu durumda icra mahkemesince "temerrüt nedeniyle tahliye kararı" verilemeyeceği
Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma ve icra takibi yapma hakkının 'kiralayan'a ait olduğu; ancak kiralayan durumunda olmayan malik ve kiralananı sonradan iktisap eden kimsenin de önceden kiracıya ihbarname göndererek 'malik olduğunu, kira bedellerinin bundan sonra kendisine ödemesi gerektiğini' bildirmesi ve bunun sonuçsuz kalması halinde ya da yeni malikin iktisabının kiracı tarafından açıkça biliniyor olması halinde malikin de aynı hakları kullanabileceği
Takip talebinde alacaklı-kiralayanın "tahliye isteği"nin bulunmaması halinde, borçlu-kiracıya "ihtarlı ödeme emri" gönderilemeyeceği, gönderilmiş ise geçersiz olacağı (kiralayana tahliye konusunda bir hak sağlamayacağı)
Kiracı-borçlunun, kira sözleşmesindeki imzayı inkar etmeden ve sözleşmenin tarihine karşı çıkmadan "kira sözleşmesini boş olarak imzaladığını, iradesi dışında kiralayan tarafından doldurulduğunu, taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığını" ileri sürmesi halinde, borçlunun imzasını inkar etmiş sayılacağı, uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği-
Borçlunun, kira sözleşmesinin sahte olduğu yolunda itirazda bulunmasının imzanın inkar edildiği şeklinde kabul edilemeyeceği, İİK.'nun 269/2.maddesine göre imzanın borçlu tarafından açıkça inkar edilmiş olması gerekeceği-