Şikayetin, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara, diğer anlatımla kendine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmesi gerekeceği- Şikayette hasım gösterilmemesinin ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesinin talebin reddini gerektirmeyeceği-
Somut olayda davalıların adresleri gösterilmiş ancak, davalılardan bir kısmına yurt dışında yaşamaları, bir kısmında da köyden taşınmaları nedeniyle tebligat yapılamadığından, davacı tarafın dava dilekçesinde, davalıların adresini göstermiş olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak tebligat yapılamayan davalıların tebligata yarar açık adresinin mahkemece araştırılması, tespit edilen adreslere tebligat yapılması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekeceği-
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi istemini içerir dava dilekçesinde, davalıların kimlik ve adres bilgilerine ilişkin HMK 119. maddesine göre eksiklik bulunup bulunmadığı ile dahili dava dilekçesi ile husumet yaygınlaştırılan davalıların kimlik ve adres bilgilerinin, davacı tarafça mı bildirilmesi gerektiği, yoksa mahkemece mi resen araştırılmasının gerektiği- Davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerektiği-
Mahkemece, giderleri davacı tarafça karşılanmak üzere A. G. mirasçıları olan davalıların adres kayıt sistemindeki adresleri sorularak bildirilen bu adreslere dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, dava dilekçesinde davalının adresini bildirme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve bu yönden dava dilekçesinde bir eksikliğin bulunmadığı- Dava dilekçesinin zorunlu unsurları arasında davalının T.C. kimlik numarası yer almadığı, davacının, dava dilekçesine, davalının T.C. kimlik numarasını yazma veya sonradan mahkemeye bildirme yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bu hususun eksiklik sayılarak davacı tarafa tamamlanması için süre verilmesinin de yerinde olmayacağı- Mahkemece davalının açık adresi araştırılarak tespit edilmesi, gerekli araştırma yapılmasına rağmen adresinin tespit edilememesi halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 21., 28. ve 35. maddeleri dikkate alınarak taraf teşkilinin sağlanması gerektiği- Davacıya, "davalının T.C. Kimlik numarası ve adres bilgilerini bildirmek üzere kesin süre verildiği halde bildirmediği" gerekçesi ile "HMK. mad. 119/b ve 2 gereği davanın açılmamış sayılmasına" karar verilemeyeceği-
Şikayet dava olmadığından, şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşımasının zorunlu olmadığı- Haczedilmezlik şikayetine konu icra dosyasının yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi olmadığından mahkemece şikayetçiye, doğru dosya numarasını bildirmek üzere süre verilip, asıl şikayet konusu dosya incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçinin alacağının tamamen tahsil etmiş olduğunun belirlenmesi halinde, "şikayetçinin sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı" gerekçesiyle HMK. mad. 114/1-h ve 115/2 uyarınca dava şartı noksanlığından şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemece, takdir hakkının yargılamanın duruşma yapılarak görülmesinden kullanılması ve ilgililerin duruşmaya çağrılması gerektiği- Şikayette hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmeyeceğinden, mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde sadece kendisine pay ayrılan diğer alacaklılara husumet tevcihi yönünde HMK. mad. 119/2 uyarınca kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, duruşma açılması, şikayet dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek uyuşmazlığın incelenmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan dosya üzerinden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece, davacının süresinde bildirdiği adrese itibar edilmeksizin, ticaret sicil memurluğundan davalı adresi sorulmaksızın Tebligat Kanunu hükümleri çerçevesinde taraf teşkilinin sağlanmaksızın, hatalı işlem ve yanılgı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Dava dilekçesinde tarafların adı, soyadı ve adreslerinin bulunması gerekli olup bu hususların eksik olması halinde hakim tarafından davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verilmesi, kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmaması halinde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamında davalının TC kimlik numarasının bulunduğu, buna göre davalının mernis adresi belirlenerek Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebligat yapılmasını, tebligat yapılamaması halinde 35. maddeye göre tebligat yapılmasını, bunun da mümkün olmaması halinde ilanen tebliğ edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile HMK'nun 119/2 md gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-