Dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmeyen, sonradan delil gösterilebilmesi için HMK. mad.145 'de belirtilen istisnai hallerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davacının ön inceleme aşamasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenmesinin mümkün olmadığı-
Davacı vekilince dava dilekçesinde, müvekilinin aracına çarpan karşı aracın kaçtığı, bu nedenle sadece aracın plakasını bildiklerini, plakaya göre çarpan aracın trafik kaydına, malikine vs hukuken ulaşamadıkları belirtildiğinden, mahkemece aracın bildirilen plakasına göre trafik kaydının getirtilmesi, trafik kaydına göre aracın malik ve adres bilgilerin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, usulüne uygun ara karar oluşturulmadan ve dahi verilen süreye riayet edilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesinin sonuç kısmında talep edilen her bir işçilik alacağının belirsiz alacak davası olduğu durumunun açık bir şekilde belirtildiği durumda, davanın belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmesi gerekirken kısmi dava olarak kabulünün doğru olmadığı-
Dava dilekçesinde mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği- Kesin sürenin bir haftalık süre olacağı bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağı- Dava dilekçesinde, davalının adresini göstermiş olması nedeniyle bulunması zorunlu unsurun dilekçede mevcut olduğu göz önüne alınarak; davalının tebligata yarar açık ve güncel adresinin sorulması ve tespite çalışılması, bunun mümkün olmaması halinde ise ilanen tebligat için davacı yana süre verilmesi ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerektiği-
Vekille takip edilen davalarda tebligatın vekile yapılması gerektiği, dava dilekçesinde davacıların adresi yok ise de; dilekçenin eki vekaletnamede davacıların açık adresinin belirtildiği, bu bakımdan, dava dilekçesinin HMK'nın 119. maddesine uygun olarak düzenlenmediğinden, bir başka ifade ile dava dilekçesinde usuli eksiklik olduğundan sözedilemeyeceği-
Harcın eksik ödendiğinin anlaşılması halinde eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa uygun bir mehil verileceği, mahkemece verilen süre içinde eksik harcın tamamlanmaması halinde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekeceği-
Mahkemece; borçlunun, şikayet dilekçesinde dayandığı vakıaların dışına çıkılıp, kamu düzeniyle ilgili olmayan, re'sen dikkate alınacak hususlar kapsamında da bulunmayan; "belediyece tellal görevlendirilmediği hallerde ancak icra müdürlüğü çalışanlarının tellal olarak görevlendirebileceği, somut olayda ise tellal olarak görevlendirilenin şoför olduğu" nedenine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Dava dilekçesinde davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin gösterilmesi gerektiği- İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıaların oluşturduğu ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilebileceği- Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hakimin iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağı ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamayacağı- Tarafların cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebileceği veya değiştirebileceği-
Davacı vekilince dava dilekçesinde davalının T.C. kimlik numarası yazılarak MERNİS adresinde oturduğunun bildirildiği, mahkemece, ara kararı ile "davalının adresinin gösterilmediği" belirtilerek "HMK'. mad. 119/b uyarınca, davacı vekiline bir haftalık kesin süre verildiği, tensip tutanağı davacı vekiline tebliğ edilmeden, davalı vekilinin vekaletnamesini sunduğu, dilekçesinde tarafına dava dilekçesinin tebliğini istediği, vekaletnamede de davalının adresinin yer aldığı buna rağmen mahkemece, davacının süresinde davalının adresini göstermediği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüşse de, davacı vekilinin HMK'nın 119/1. maddesi hükmüne uygun olarak dava dilekçesinde davalının T.C. kimlik numarasını belirtip "MERNİS adresinde ikamet ettiği" bildirilmek suretiyle davalı adresini tespiti mümkün olacak şekilde bildirdiği ve ayrıca dava dilekçesinde sadece T.C. kimlik numarasına yer verilmiş olsa da, mahkemece davalının yerleşim yeri adresine ulaşılabileceği ve tensip tutanağında davalının T.C. kimlik numarası girildiğinde ulaşılabilen yerleşim yeri adresinin yer aldığı, davalı vekili tarafından da davanın kendisi tarafından takip edileceğinin açıklandığı, ekli vekaletnamesinde de davalının adresinin yer aldığı gözetilerek, uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacı ile davalının adı, soyadı ve adreslerinin dava dilekçesinde bulunmasının dava dilekçesinin zorunlu unsurlarından olduğu- Zorunlu unsurların eksik olması halinde, hakimin davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre vereceği ve bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağı- Dava dilekçesinde husumet yöneltilen davalının adresinin muhtıranın tebliğinden itibaren yedi günlük kesin süre içinde bildirilmesi, aksi taktirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği-