Cevap dilekçesinde bildirilmeyen "yemin deliline" -sonradan delil gösterilebilmesi için HMK. mad.145 'de belirtilen istisnai hallerin mevcudiyetinin de ileri sürülmediği göz önünde bulundurularak- ön inceleme aşamasından sonra yapılan üçüncü duruşmada dayanılmasının mümkün olmadığı-
Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak ileri sürdüğü vakıaları bildirdikten sonra bu vakıaları hangi delille ispatlayacağını belirtmemiş ve dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamış olduğu anlaşıldığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen sürenin sonuç doğurmayacağı; davacının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı-
Mahkemece davalıların tebligata yarar açık adreslerinin re'sen usulünce araştırılarak tespiti ile davalılara dava dilekçesinin tebliği ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken HMK 119/2 maddesi hükmünün yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesinde davacılardan ... ve ...'in adresi yok ise de; dilekçenin ekinde yer alan vekaletnamelerde davacıların açık adresi belirtildiğinden dava dilekçesinin HMK'nın 119. maddesine uygun olarak düzenlenmediği gerekçesiyle dava dilekçesinde usuli eksiklik olduğundan sözedilemeyeceği-
Dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmeyen, sonradan delil gösterilebilmesi için HMK. mad.145 'de belirtilen istisnai hallerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davacının ön inceleme aşamasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenmesinin mümkün olmadığı-
Davacı vekilince dava dilekçesinde, müvekilinin aracına çarpan karşı aracın kaçtığı, bu nedenle sadece aracın plakasını bildiklerini, plakaya göre çarpan aracın trafik kaydına, malikine vs hukuken ulaşamadıkları belirtildiğinden, mahkemece aracın bildirilen plakasına göre trafik kaydının getirtilmesi, trafik kaydına göre aracın malik ve adres bilgilerin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, usulüne uygun ara karar oluşturulmadan ve dahi verilen süreye riayet edilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesinin sonuç kısmında talep edilen her bir işçilik alacağının belirsiz alacak davası olduğu durumunun açık bir şekilde belirtildiği durumda, davanın belirsiz alacak davası olduğu kabul edilmesi gerekirken kısmi dava olarak kabulünün doğru olmadığı-
Dava dilekçesinde mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği- Kesin sürenin bir haftalık süre olacağı bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın açılmamış sayılacağı- Dava dilekçesinde, davalının adresini göstermiş olması nedeniyle bulunması zorunlu unsurun dilekçede mevcut olduğu göz önüne alınarak; davalının tebligata yarar açık ve güncel adresinin sorulması ve tespite çalışılması, bunun mümkün olmaması halinde ise ilanen tebligat için davacı yana süre verilmesi ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerektiği-
Vekille takip edilen davalarda tebligatın vekile yapılması gerektiği, dava dilekçesinde davacıların adresi yok ise de; dilekçenin eki vekaletnamede davacıların açık adresinin belirtildiği, bu bakımdan, dava dilekçesinin HMK'nın 119. maddesine uygun olarak düzenlenmediğinden, bir başka ifade ile dava dilekçesinde usuli eksiklik olduğundan sözedilemeyeceği-
Harcın eksik ödendiğinin anlaşılması halinde eksik harcın tamamlanması için davacı tarafa uygun bir mehil verileceği, mahkemece verilen süre içinde eksik harcın tamamlanmaması halinde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekeceği-