Uyuşmazlık konusu taşınmazın, özel harman yeri olarak tespit tarihine kadar yirmi yıldan fazla süreyle kullandığı anlaşıldığından zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmiş olduğundan dava­nın kabulü gerekeceği-
Ekilemez arazi niteliğiyle tescil dışı bırakılan yerin zilyetlikle kazanılabilmesi için mutlak surette imar ihya koşulunun aranması gerekeceği; salt ev, ağıl, samanlık, ahır vs. inşa etmek zil­yetlikle kazanmak için yeterli olmadığı gibi imar ve ihya da sayılmayacağı-
Orman sınırlandırma işlemlerinin kesinleştiği tarihten dava konusu taşınmaz bölümlerini kapsayan 4315 parselin tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar kazanma süresi ve koşulları da geçmemiş bulunduğuna, taşınmazların Mezitli Belediye imar planı içerisinde kalmış oldukları belirlendiğine göre bu yerlerin imar-ihya yoluyla kazanılması ve tapuya tescil edilmesinin mümkün olmadığı-
Yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişilere ve gerekse iptal ve tescil isteği nedeniyle davada taraf durumunu almış bulunan kayıt malikinin mirasçıları davalıların; harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacakları-
Hazine tarafından açılmış yöntemine uygun bir dava olmadan, TMK'nın 713/1. fıkrası çerçevesinde açılan davaya katılan Hazine'nin son mirasçı olarak tescil isteğinin kabulüne karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil talebiyle mirasçılardan biri tarafından açılan davada diğer mirasçıların olurunun alınmasının veya miras şirketine temsilci atanarak taraf teşkili sağlanmasının gerekeceği-
Taraf teşkilinin yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden önceki bozma ilamının taraflar için kazanılmış hak teşkil etmeyeceği-
Eğimin %12'yi aştığı çalılık, fundalık kaplı yerlerin orman sayılacakları, her ne kadar bilirkişi ve tanıklar taşınmazın öncesinin orman ol­madığını, davacı tarafından 30 - 40 yıldır kullanıldığını ifade etmişlerse de, kadastro işlemi olan tespit dışı bırakma işlemine, ara­ziye ve eylemli duruma uygun düşmeyen bi­lirkişi ve tanık sözlerine değer verilemeyeceği-
Keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar davacı tarafın zilyetliğinin 40-50 yıl olduğunu ifade ettiklerine, keşif tarihi itibariyle bu tarihin 1957-1967 yıllarına tekabül etmesine, bu tarihten 25.5.1976 intikal tarihine kadar kazanma için gereken 20 yıllık iktisap süresi dolmadığına göre taşınmazın bu maddeye göre kazanılmasının mümkün olmadığı-
Gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri ve gerekse iptal ve tescil isteği nedeniyle davada taraf durumunu almış bulunan kayıt malikinin mirasçılarının davalılar harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı-