Tasarrufun iptali istemi- Davanın her aşamasında davadan feragat edilmesinin mümkün olduğu, feragat yetkisine sahip davacının feragat beyanı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya bir aykırılık bulunmadığı-
Tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak miktarı ile iptali istenilen şeyin değerinden hangisi az ise o değerin oluşturduğu- İptali istenilen taşınmaz değerine göre daha az olan takip konusu alacak miktarıın Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı- 
Tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak miktarı ile iptali istenilen şeyin değerinden hangisi az ise o değerin oluşturduğu- Davacının alacak miktarının temyize konu edilen Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırının altında kaldığı- 
4. HD. 25.03.2025 T. E: 3323, K: 4960
4. HD. 25.03.2025 T. E: 2022/9616, K: 4949
4. HD. 25.03.2025 T. E: 2895, K: 4959
Davalı borçlu şirketin takip dosyası borçluları arasında olmadığı gerekçesi tasarrufun iptali davasın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Davacı vekili "asıl borçlu davalı şirketi hakkında kredinin teminatında ipotek ve rehin bulunması nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, ayrıca asıl borçlu şirket hakkında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla da takip yapıldığını, kefiller hakkında da ayrıca ilamsız icra takibi başlatıldığını, İİK.45/1 gereği davalı borçlunun ilamsız takibine dahil edilmediğini, ilamsız takip dayanağının firmaya kullandırılan kredi olduğunun itirazın iptaline yönelik karardan da anlaşıldığını, bu durumda sözkonusu itirazın iptali davasının sonucunun beklenerek oluşacak duruma göre karar verilmesi gerektiğini" ileri sürmişse de, dava dayanağı icra takip dosyasında davalı şirketin borçlu sıfatı olmadığından, bu dosyadan alınacak kararın infaz kabiliyetinin de olmasının mümkün bulunmaması gözetildiğinde, temyiz isteminin reddi gerektiği-
Borçlu ile 3. kişi aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan bunlar hakkında tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken...
Tasarrufun iptali davasında, davacı tarafından davanın geri alındığı ve bu aşamada geri alma hakkında karar verme yetkisi mahalli mahkemeye ait bulunduğuna göre, vaki geri alma hakkında mecburi dava arkadaşı olan diğer davalıların da görüşü alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Ara karar ile tasarrufun iptali davasının davalısının malvarlığı üzerine dava değeri kadar ihtiyati haciz konulduğu ve bu kararın icra takip dosyasından infaz edildiği uyuşmazlıkta, şikayetçinin "ihtiyati haczin taşkın şekilde uygulandığını" da ileri sürerek "teminatsız veya uygun görülecek teminat karşılığında mal varlığı üzerindeki ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına" ilişkin isteminin tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren asliye hukuk mahkemesince incelenmesi gerektiği, bu konuda icra mahkemesinin görevli olmadığı-