Hükmün tavzih usulü-
Tasarrufun iptali davası sonucunda, "yargılama masrafları ve vekalet ücreti yönünden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları" gerekeceği-
Şikayetçi lehine İİK 281 gereğince tesis edilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmadığı ve bu nedenle sıra cetveli düzenlenirken dikkate alınmayacağı, başkaca haciz de bulunmadığından icra müdürlüğünce verilen ve şikayete konu "sıra cetveli yapılmasına yer olmadığına" dair kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık olmadığı-
Mahkemece, infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilemeyeceği-
Dava şartları, mahkemenin esası hakkında inceleme yapabilmesi için gerekli şartlar olup, (HMK'nun 114) bu şartların var olup olmadığı davanın her aşamasında öncelikle ve re'sen incelenmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda..
Davacılar vekillerinin dilekçelerindeki vakıaların açıklanması gözetildiğinde, asıl davanın İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış olduğu anlaşıldığından, asıl dava yönünden İİK 277 vd.na göre tasarrufun iptali koşulları olup oluşmadığı belirlenmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu- Birleşen dava yönünden davacı vekillerinin özellikle temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri beyanlara göre birleşen davanın TBK 19 maddesine dayalı olarak açıldığının anlaşıldığı- Basit yargılama usulüne tabi tasarrufun iptali davasının, yazılı yargılama usulüne tabi TBK 19'a dayalı dava ile birlikte görülemeyeceği, birleşen dosyanın tefrik edilerek birleşen davanın TBK m. 19 koşulları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği-
Borcun doğumunun takip dayanağı senetlerin tanzim tarihinden önce gerçekleştiği hususu ile ilgili mahkemece alacaklıya bu konuda kanıt sunma olanağı verilmesi, gerekirse davacı alacaklı ile borçlunun isticvap edilmesi senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişkinin sorulması ve borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gerekeceği-
Hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabileceği- Somut olayda, davalılardan biri yönünden feragat olmadığı için davanın reddi kararının düzeltilmesi gerektiği-
Takip hakkında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı verildikten sonra, davacı alacaklı tarafından İİK'.nin 33a/2 maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunmadığının anlaşılması üzerine, tasarrufun iptali davasının ön şart yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-