İhtiyati haczin, geçici bir hukuki koruma tedbiri olduğu- İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için esas hakkında kesin bir kanaat oluşmasına gerek bulunmadığı gibi tam bir ispat aranmasının da gerekmediği- İhtiyati haciz, davacı alacağının tahsilini garanti altına almak için davalıların mallarına geçici olarak el konulması olup bu tür davalarda HMK.m.389'un uygulanmayacağı- İİK 277 ye dayalı tasarrufun iptali davalarında aynına ilişkin olmadığı için tedbir kararı verilemeyeceği-
Borçlu adına başlatılan takibin kesinleşmediği, borçluya icra dosyası kapsamında ödeme emrinin tebliğ edilemediği, takibin kesinleşmediği sabit olduğundan böyle bir davada ne İİK 277 ve devamı ne de muvazaaya dayalı iptal talebinin dinlenemeyeceğinden bahisle 'yasal koşulları oluşmayan davanın reddine' karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği takdirde HMK'nun 323., 326, 331/3 madde hükümlerine göre davalı taraf yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi hükmüne göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiği-
Takip konusu 30/06/2005 tanzim tarihli senedin ileri tarihli olduğu, takip konusu alacağın tasarruf tarihinden önce başlayan ticari ilişkiye dayalı cari hesap alacağından doğduğunu iddia edildiğinden, davacının bu iddiasının değerlendirilmesi amacıyla davacıdan ticari ilişkiyle ilgili belgeleri istenerek, davacı ile davalı borçlu şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, takip konusu borçla ilgili temel ilişkinin ve borcun doğum tarihinin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Gerçek bir alacağı bulunan alacaklıya borçlunun bir başkasından olan para alacağını temlik etmesinin ticari örfe dayalı geçerli bir ödeme aracı olduğu-
Tasarrufun iptali davalarında dava değerini, takip konusu alacak miktarı ile iptali istenilen şeyin değerinden hangisi az ise o değer olduğu- Somut olayda takip konusu alacak miktarı 99.189,12 TL, dava konusu taşınmazların tasarruf tarihindeki değerleri toplamı 55.000,00 TL olduğu; buna göre davacının olay tarihinde temyize getirdiği 55.000,00 TL miktarın kesin olduğu-
Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay'ın temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye göndermesi gerekeceği-
Vekaletnamesinde feragate yetkisi olan davacı vekilinin dosya temyiz incelemesine gönderildikten sonra 05/09/2022 tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini bildirmiş olup, feragat hususunda ek karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine işlemsiz iadesine karar verilmesi gerekeceği-
Öncelikle davacının eldeki davayı takip edebilmesi için iflas idaresinden İİK.'nin 245 maddesi gereğince yetki alması, yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği yetki alamadığı takdirde davanın iflas idaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın İflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekeceği- Davalı borçlu ile davalı 3. kişi arasındaki ticari ilişki başlangıcının 2011 olduğunun belirtilmesi üzerine, 2011 yılına ait ticari defterlerinin de incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın İİK’nun 284. maddesi gereğince 5 yıl içinde açılması gerekeceği-